Erken 1900'lerde dünya, toplumsal çalkantılar, ekonomik mücadeleler ve savaşın yankılarının hala hissedildiği bir yerdi. Bu acı gerçeklerle dolu zorlu ortamda, Peter Jay Steele adlı bir pit dövüşçüsü ve ödül avcısı ortaya çıktı. Peter, zorlu bir şehir mahallesinde yoksulluk içinde doğdu, tek ebeveyni tarafından geçim savaşı veren bir ailede büyüdü. Sokaklar affetmezdi ve hayatta kalabilmek için direncin gerekiyordu. Genç bir adam olarak, Peter kendini pit dövüşünün tehlikeli dünyasına çekilmiş buldu ve sıradan yaşamının acı gerçeklerinden kaçış aramaya başladı. Doğal savaş yeteneği ve koşulların üstesinden gelme arzusu, Peter'a korkutucu bir pit dövüşçüsü olarak ün kazandırdı. Ancak yer altı dövüş devrinin acımasız doğası, onu hem fiziksel hem de duygusal olarak yaraladı. Peter, kan lekeli arenalardan öteye geçen bir şeyler arzuluyordu. Dünya hızlı değişirken, yeni teknolojilerin ve ideolojilerin çatıştığı bir dönemde Peter, bir yol ayrımında buldu kendisini. Savaş becerilerini farklı bir arenaya yönlendirmeye karar verdi : Vahşi Batı...