
Kuzeyin karanlık ormanlarının derinliklerinde, buzla kaplı zirvelerin ardında, "North's Shadows" adında bir çete sessizce gizlenmişti. Bu çete, bölgenin soğuk ve acımasız doğasından güç alan bir grup kuzeyli savaşçıdan oluşuyordu. Onların varoluşu, yıllardır kuzey kasabalarının ve köylerinin kabusu olmuştu.Çetenin lideri, soğuk ve gözü kara bir savaşçı olan Agmund René idi. Amacı, kuzeyin tüm kaynaklarını ele geçirmek ve bölgeyi kendi hâkimiyeti altında birleştirmekti. Bu amaç doğrultusunda çete, kasaba ve köylere göz dağı vermek için baskınlar düzenliyor, koruma karşılığı haraç topluyor ve yerel tüccarları zorla vergiye tabi tutuyordu.Bir gün, Agmund ve çetesi, kuzeyin en büyük ticaret merkezlerinden birini ele geçirmeye karar verdiler. Ancak, kasabanın sakinleri bu baskına karşı koyacak kadar cesurdu. Çete ile kasaba arasında çıkan çatışma, kuzeyin gökyüzünü kana buladı.Kasabanın genç ve cesur lideri, Erik Ironheart, çeteye karşı direniş gösteriyordu. Erik, kasabanın savunmasını organize ederken, halkının cesareti ve kararlılığı ona güç veriyordu. Ancak çeteye karşı koymanın bedeli ağır olacaktı.Savaşın ortasında, birçok masum canın hayatı tehlikedeydi. Ancak Erik ve diğerleri, çeteyi kuzeyin karanlık gölgelerinden temizlemek için sonuna kadar savaşacaklardı. Bu, kuzeyin kaderini belirleyecek bir savaş olacaktı; kurtuluş ve özgürlük ile kölelik ve karanlık arasındaki mücadelede, kahramanlar ve gölgeler karşı karşıya gelmişti.Kasaba halkı, çeteye karşı cesurca direnmiş olsa da, çetenin güçlü ve acımasız doğası karşısında zorlu bir savaş veriyorlardı. Her sokak, her ev, çatışmanın acımasızlığının ve çetelerin vahşetinin izlerini taşıyordu.Çetenin lideri Agmund René, kasaba halkını ezmek ve itaat altına almak için acımasızca saldırılar düzenliyordu. İnatçı direnişçilere karşı kendi güçlerini ve stratejilerini kullanıyorlardı. Her geçen gün, kasabanın umudu biraz daha soluyordu.Nihayetinde, çete, kasabanın savunmalarını aşmayı başardı. Erik ve direnişçiler, son direniş noktalarına çekildiler, ancak çete çevrelerini sararak onları kuşattı. Zorlu bir çatışmanın ardından, direnişçilerin son direniş noktası da çöktü. Erik Ironheart ve kalan direnişçiler, çete üyeleri tarafından esir alındı.Kasaba halkı, çeteye karşı verilen savaşı kaybetmişti. Agmund René ve North's Shadows, kuzeyin gölgelerinden doğmuş bir karanlık güç olarak kasabanın hakimi oldular.
Birleşme Günü
Agmund, North's Shadows üyelerini akşam saatlerinde önemli bir konu konu konuşmak için Rhodes'te toplamaya karar verir. Birer posta ile North's Shadows üyelerini bara davet eder. Fakat Agmund, Black Water'dan Rhodes'e doğru yola çıktığı sırada, yanında bulunan erkek kardeşi Canute ve Fenris ile birlikte haydutlar tarafından rehin alınır. Bir market soygununda araç olarak kullanılırlar. Neyse ki canlarını kurtarabilmişlerdir. Bu esnada onları barda bekleyen ekip üyeleri, uzun bir süre gelmeyince meraklanarak bir posta güvercini göndermişlerdi. Durumunun iyi olduğunu bildirerek kardeşi Canute ve Fenris ile birlikte yola tekrar koyulur. Barda dinlenip birer bira içtikten sonra, ekip üyelerini her zaman gittikleri nehir kıyısına götürüp bir ateş yakar. Ateş başında kısa bir konuşma yapar. Zamanın her zamanki acımasızlığı North's Shadows'u da etkilemişti. Ekip üyeleri uzun yıllardır kendi hayat mücadelelerine dalmış ve dağılmıştı. Agmund, ateş başındaki yaptığı konuşmada bu duruma bir son vermek istediğini ekibe açıklar. North's Shadows'u uyuduğu derin uykududan uyandırıp, amaçlarına hizmet etmeleri gerektiğini herkese hatırlatır. Artık ipleri tekrardan eline almıştır. Rehin alındığı sırada öğrendiği bir kaç önemli bilgiyi diğerleriyle paylaşarak ilk etapta nasıl bir yol izlemeleri gerektiklerini, kimlerle dostluk kurmaları ve nelere dikkat etmeleri gerektiği hakkında detaylıca bilgi verir. Ekip üyelerinin tekrar bir araya gelmesinden ve onu hala destekliyor olmalarından son derece memnun kalmıştır. Eski zamanlardaki savaşçı ve mücadeleci ruhu tekrardan uyanmış, geleceğe umutla bakmaktadır.
Beklenmedik Misafir
North's Shadows üyeleri, Rhodes'in motelinde kavurucu sıcağa gözlerini açarak uyandılar. Günlük işlerini yapmak üzere etrafa yayıldılar. Ulf ve Jesus yine dostlarını geçindirebilmek için yapılabilecek işleri detaylıca araştırmaya koyuldular. Ulf'ün önceden bildiği lezzetli bir karışımın burada da sevilerek içilebileceğini düşünüp bu fikri Jesus'la paylaştı. Jesus ve Ulf bu karışımı hazırlayabilmek için gerekli malzemeleri edinip üretime başladılar. Tadı hiçte fena olmayan alkollü bir içecek üretmeyi başardılar. Bunu el altından bir kaç yere satmaya başladılar. Getirisi pek fazla olmasa da hiç yoktan yeni bir gelir kapısı da edinmiş oldular. Bu bilgiyi de diğerleriyle paylaştılar. Akşam saatlerinde Edda, ilk günlerde tanıştığı Blackwater'da doktorluk yapan arkadaşı Maverick'i ziyarete gider. Yanında Maverick'e hediye olarak lezzetli İskoç biralarından da götürür. Blackwater'a vardığında Jesus'a bir mektup göndererek nerede olduğunu ve ziyaretini haber verir. Maverick, Edda'yı çok eski zamanlardan tanıdığı Norveç'li Ulric ile tanıştırır. Ulric ile ufak bir sohbete giren Edda, eski zamanların kuzey kültürünü iliklerinde taşıyan biriyle tanıştığına çok memnun olur. Bir an önce Agmund ve diğerleriyle tanıştırmak için heyecanla posta ofisine gidip Blackwater'daki valilik binasının önünde buluşmak için bir davet gönderir. Bir yandan da sıkı giyinmeleri için onları tembihler. Ziya buluştuklarında kuzeye doğru hep birlikte yolculuğa koyulurlar. Ulric, Agmund ve diğer ekip üyeleri kuzeydeki yerleşkede ateş başında derin bir sohbete koyulurlar. Damarlarında akan kuzeyli kanı birbirini çekmiş olacakki, uzun bir dostluğun temellerini birlikte atarlar. Ulric, North's Shadows'un davasında aralarına katılma kararı alır. Ulric, kasabalar hakkında ve ticaret için bildiği önemli bilgileri orada bulunan Agmund, Edda, Jesus, Caunte ve Ulf ile paylaşır. North's Shadows'un bundan sonraki yoluna diğerleri gibi Ulric'te ışık tutacaktır.

Son düzenleme: