El Paso De Guerreros

[Sancho Valdovinos]

El Paso De Guerreros​

Çete Hikayesi ve Üyeler​

1899 yılının sonuna doğru El Paso de Guerreros ekibi sefalletten, keşmekeş yaşamaktan sıkılıp, eyalette güçlenmek ve artık sağda solda saklanarak yaşamak yerine yeterince güçlendiklerini düşünmeye başlamışlardı. Çevrede ki kasabalara ufak tefek baskınlar atıp yerleşmek için yeni lokasyonlar arıyorlardı.Armadillo kasabası, kumlu toprakları ve sıcak güneş altında parıldayan bir elmas gibi parlayan bir yerdi. Ancak, bu kasaba sadece sakin görünüşünün altında derin bir karanlığa sahipti. 1899 yılında, kasabanın kontrolü Meksikalı bir çete olan "El Paso de Guerreros" tarafından ele geçirilmişti. Bu çete, liderleri Jaaziel Sergio Rey Fernandez’in sert liderliği altında, kasabanın yeraltı dünyasında korku salan bir güç haline gelmişti. El Paso de Guerreros, Meksika’da ki Fransız hükümetiyle olan ilişkilerini koparmış, onlara meydan okumuştu. Güçlerini artırmak ve servetlerini genişletmek için kuzeydeki Amerika Birleşik Devletleri'nin sınırlarına doğru genişleme kararı aldılar. Bu genişleme planı, hem Amerikan hükümetini hem de Meksika'yı rahatsız etti ve çeteyle sert mücadeleler yaşanmaya başlandı.Ancak El Paso de Guerreros, hedeflerine ulaşmak için her türlü yolu denemeye kararlıydı. Kasabanın zanaatkarlarından ve sanatçılarından ürettikleri ürünlerin bir kısmına el koyup kendileri farklı kasabalarda satıyordu. Geri kalan köylülerden ve kasabalı halktan olağanüstü hal vergisi adı altında haraç alıyorlardı. Aynı zamanda, Meksikalı hükümetin askeri kuvvetlerine karşı savaşırken, kendi içlerinde de birlik ve güçlerini korumak için çabalıyorlardı.Kasabanın kaderi, El Paso de Guerreros ve onların öne çıkan adamları Rey’in ellerindeydi. Kimi korku, kimi hayranlıkla bakıyorlardı bu acımasız çeteye. Ancak herkes biliyordu ki, Armadillo kasabası artık eski günlerine geri dönemeyecek ve El Paso de Guerreros'un hakimiyeti altında yeni bir dönem başlamıştı.Bir gün, bir köyde, Rey'in adamları köylülere acımasızca saldırdı. Köylülerin direnişi, onun gözünde sadece bir engeldi. Ancak bu sefer, karşısına çıkan bir adam vardı: Emiliano. Emiliano, köylülerin lideriydi ve Rey'in zulmüne karşı duruyordu. Ancak Rey için, bu sadece bir engel daha anlamına geliyordu. Rey, Emiliano'yu susturmak için her türlü yolu denedi. Ancak Emiliano'nun kararlılığından vaz geçmemesi. Rey'in onu işkenceyle öldürmesiyle sonuçlandı. Rey direniş örgütü olan El Paso De Guerreros ekibinde isim yapanlardan biri olarak dahil oldu. Güçlü olma arzusu durmadan orada da devam ediyordu. El Paso de Guerreros ekibi Armadillo’da ki halkı yatıştırıp kendilerine sadık olduklarına emin olduktan sonra hem Amerika Birleşik Devletleri’ne hem de Tumbleweed kasabasına doğru gözlerini diktiler. İleri süreçlerde hakimiyet ve kontrol alanlarını genişletmek ve daha fazla insanı kendilerine katmak için büyümeyi arzulamaktadırlar.​

​

Üyeler​

Jaaziel Sergio Rey Fernandez​

Belinda Evie Vasquez Fernandez​

Pablo Gallardo​

Digeo Gallardo​

Eitan De La Torre​

Esteban Vera​

Leonardo Larado​

Geovanni Daniel Eduardo​

Cesar Santiago Ruiz Gutiérrez​

Reynaldo Casimiro de Llamasangre​

Cliff Aias De La Cruz​

Veronica Diaz​

Diego Fixon Dalparado​

Castillo Ramiro Rivera Mendez​

Valeri Argus Garcia​

Andros Diaz​

​

EL PASO DE GUERREROS ÇETESİNİN BULUNDUĞU ETKİN BÖLGELER ;​

EL PASO DE GUERREROS çetesinin en etkin bulunduğu bölge ve diplomatik bölgesi ;​

" Armadillo "​

​

Armadillo​

Armadillo, 18. yüzyılın sonlarında Amerika Birleşik Devletleri'nin batısında bulunan küçük bir kasabadır. Bu kasaba, New Austin eyaletinin batısında yer alır ve o dönemin tipik Vahşi Batı kasabalarından biridir. Armadillo'nun sokakları tozlu ve kuraktır, çevresi ise geniş bozkırlarla ve çorak arazilerle çevrilidir.​

​

Kasabanın merkezinde, ahşap yapılardan oluşan birkaç önemli yapı bulunur. Bu yapılar arasında bir bar, bir genel mağaza, bir doktor ofisi ve bir posta ofisi yer alır. Armadillo'nun mimarisi, döneminin tipik Vahşi Batı mimarisini yansıtır ve genellikle ahşap, iki katlı binalardan oluşur. Kasabanın etrafında demiryolu geçer, bu da Armadillo'nun ticaret ve ulaşım açısından önemli bir noktada olduğunu gösterir.​

​

Tarih​

Armadillo'nun tarihi, 18. yüzyılın sonlarında demiryollarının batıya doğru genişlemesiyle başlar. Bu dönemde Amerika, batıya doğru büyük bir genişleme yaşamaktadır ve demiryolu inşaatları bu sürecin önemli bir parçasıdır.​

​

1800'lerin Sonları​

Demiryolunun Gelişi: 1870'lerde ve 1880'lerde demiryollarının New Austin bölgesine ulaşmasıyla birlikte, Armadillo kasabası hızla gelişmeye başlar. Demiryolu, kasabayı hem ticaret hem de ulaşım açısından önemli bir merkez haline getirir. Bu dönemde, kasabaya çevredeki çiftliklerden ve madenlerden ürünler taşınır ve kasaba hızla büyür.​

Ekonomik Büyüme: Demiryolu sayesinde kasaba ticaret açısından önemli bir merkez haline gelir. Kasabada bir genel mağaza, bar, otel ve çeşitli dükkanlar açılır. Bu işletmeler, hem yerel halkın hem de kasabadan geçen yolcuların ihtiyaçlarını karşılar.​

​

​

Meksika kültürü ve tarihi​

Meksika, Orta Amerika'nın en büyük ve en etkileyici ülkelerinden biridir. Zengin kültürü ve tarihi, binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Meksika'nın tarihini anlamak için, Aztekler, Maya ve diğer yerli halkların uygarlıklarından başlamak gerekir.​

M.Ö. 1500'lerde, bugünkü Meksika'nın topraklarında, Aztek uygarlığı yükseldi. Başkentleri Tenochtitlan, günümüzde Meksiko Şehri'nin bulunduğu yerde kurulmuştu. Aztekler, gelişmiş bir tarım, mimari ve ticaret sistemine sahipti. Ancak, 1519 yılında İspanyol fatihi Hernan Cortes ve adamları, Aztek İmparatorluğu'nu fethetmek için geldiler. 1521'de, İspanyol güçleri Tenochtitlan'ı ele geçirerek Aztek İmparatorluğu'nun sonunu getirdiler.​

İspanyol hakimiyeti altında, Meksika'nın yerli halklarına büyük zulümler yaşandı. İspanyollar, yeni bir koloni kurmak için yerli işgücünü kullandılar ve Hristiyanlık gibi Avrupa kültürünü dayattılar. Bu dönemde, İspanyol ve yerli kültürleri bir araya geldi ve günümüz Meksika kültürünün temelleri atıldı.​

1810 yılında, Meksika'nın bağımsızlık mücadelesi başladı. Miguel Hidalgo ve diğer bağımsızlık liderleri, halkı İspanyol yönetimine karşı ayaklanmaya çağırdılar. Bu, Meksika'nın bağımsızlık savaşının başlangıcıydı. 1821'de, Agustín de Iturbide önderliğindeki Meksikalılar, İspanyol hakimiyetinden bağımsızlıklarını kazandılar.​

Bağımsızlık sonrası, Meksika uzun bir iç savaş dönemine girdi. 19. yüzyıl boyunca, siyasi istikrarsızlık ve savaşlar ülkeyi yönetti. Bu dönemde, Meksika'nın toprakları birkaç kez değişti ve Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasında savaşlar yaşandı. 1848'de, Meksika'nın kuzey bölgeleri (bugünkü Teksas, Kaliforniya, Arizona gibi) Amerika Birleşik Devletleri'ne kaybedildi.​

Bu süreçte, Meksika'nın kültürü ve toplumu da şekillenmeye devam etti. İspanyol mirası ile yerli kültürlerin harmanı, eşsiz bir Meksika kimliği oluşturdu. Meksika mutfağı, dansları, müziği ve gelenekleri, bu karışımın bir yansımasıdır.​

1899 yılına gelindiğinde, Meksika hala siyasi ve ekonomik belirsizliklerle boğuşuyordu. Ancak, bu dönemde Meksika'nın sanat ve edebiyatı büyük bir canlanma yaşadı. Önde gelen yazarlar ve ressamlar, Meksika'nın kimliğini ve toplumsal sorunlarını eserlerinde işlediler. Bu dönemde, Meksika'nın modern kültürel ve entelektüel altyapısı da oluşmaya başladı.​

Meksika'nın tarihi ve kültürü, binlerce yıllık zengin bir geçmişe dayanır ve sürekli bir evrim içindedir. 1899'a kadar olan dönem, ülkenin köklerini oluşturan önemli bir dönemeçtir.​

 

[Sancho Valdovinos]

CEZALAR:​

Küçük İhlaller: Küçük ihlaller, genellikle para cezası veya kişiye sözlü uyarı gibi ve daha hafif cezalar verilebilir.Orta Dereceli İhlaller: Orta dereceli ihlaller, çete içindeki disiplini ciddi şekilde etkileyen veya çetenin güvenliğini tehdit eden durumları içermektedir. Bu tür ihlaller için fiziksel cezalar, hapis veya çete içindeki statü kaybı gibi daha ciddi cezalar verilebilir.Ciddi İhlaller ve İhanet: Çete üyelerinin çete liderine veya diğer üyelere ihanet ettiği veya çete içindeki sırları dışarıya sızdırdığı durumlarda, ölüm cezası gibi en ağır cezalar verilebilir. Bu tür ihlaller, çetenin bütünlüğünü ve güvenliğini tehdit eder ve genellikle affedilmez olarak kabul edilir.Halka Açık Gösterişli İhlaller: Bazı durumlarda, çete liderliği çete üyelerine ders vermek veya halka göstermek için cezaları açıkça uygulayabilir. Örneğin, bir çete üyesinin halka açık bir yerde cezalandırılması veya bir ihlali halka duyurmak için bir örnek olarak kullanılması gibi.Küçük İhlaller:Herhangi bir üyenin, çete sayesinde elde edilen ganimetini kaybetmesi,Orta Dereceli İhlaller:Ganimeti paylaşmak yerine cebe atmaya çalışılması,Çetenin ihtiyaç halinde dahi yardımına gelmemek,Şeriflerin veya savcıların bir ekip üyesinden şüphelenmesi, üyenin üzerine gereksiz ilgi çekmesi,Ciddi İhlaller ve İhanet:Çete üyelerinin hiyearşik olarak daha üst mevki de ki bir üyenin kimliğini belirtecek sözler söylemesi: Kasaba içi ve yakın çevresinde gereksiz yere agresifleşip silahlı çatışma/kovalamaca başlatmak.Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Meksika Devleti’ne bağlılık göstermek, El Paso de Guerreros’dan üstün görmek. El Paso de Guerreros tüm hükümetlerden ve oluşumlardan üstün görülmek zorundadır.Hiyearşik olarak daha üst mevkide ki bir üyenin, kendisinden alt mevkide ki bir üyeye gereksiz hakaretlerde bulunması.​

 

[Sancho Valdovinos]

Toplantı​

Toplantı ve Yarışma: El Paso de Guerreros Çetesi​

​

Hazırlıklar ve Yarışma​

​

El Paso de Guerreros çetesi, Armadillo yakınlarındaki Fort Mercer Kalesinde bir toplantı yapmak üzere bir araya geldi. Toplantı öncesinde Cesar, Geovanni'nin kokain konusundaki ustalığını övdü Reye övdü. "Geovanni, kokain çekmede gerçekten bir usta," dedi Cesar, "Onun yöntemleri ve dayanıklılığı hepimizi şaşırtıyor." Bu övgüler Geovanni'yi onurlandırırken, aynı zamanda Reyinde ilgisini çekti rekabeti seven Rey Geovanniye bir yarışma teklifinde bulundu bu yarışma için heyecanlandılar.​

​

Yarışma​

​

Rey ve Geovanni masanın iki ucuna oturdular. Yarışma için özel olarak hazırlanmış kokain çizgileri masaya dizildi. Rey, burnuna büyük bir miktar kokain çekerek başladı. Onun sert ve kararlı bakışları Geovanniye korkutmadı. Geovanni ise kendi özel yöntemiyle, bir boynuz parçasını kullanarak kokaini çekti. Geovanni'nin bu yöntemi, onun ne kadar deneyimli ve yaratıcı olduğunu gösteriyordu.​

​

İkili, hızla ve büyük bir ustalıkla kokain çekmeye devam etti. Rey'in gözleri zaman zaman Geovanni'nin üzerindeydi; rakibini dikkatle izliyordu. Geovanni ise sakin ve odaklanmış bir şekilde işine devam ediyordu. Yarışmanın gergin atmosferi, diğer çete üyeleri tarafından sessizlik içinde izleniyordu.​

​

Yarışma bir süre sonra sona erdi, çünkü her iki taraf da toplantıya odaklanmak zorundaydı. Rey ve Geovanni, eşit derecede dayanıklı olduklarını kanıtladılar ve birbirlerine saygı gösterdiler. Bu küçük yarışma, çete üyeleri arasındaki bağları güçlendiren ve rekabeti teşvik eden bir etkinlik olmuştu.​

​

Toplantının Başlaması​

​

Yarışmanın ardından Rey, masanın başına geçerek toplantıyı başlattı. "Bugün burada, geleceğimizi ve genişleme planlarımızı tartışmak için toplandık," dedi Rey. Toplantının resmi bölümü, çetenin her üyesinin kendini tanıtmasıyla başladı. Bu, çete içindeki rollerin ve sorumlulukların netleşmesi açısından önemliydi.​

​

- Rey ve Reina: Rey, Meksika'da tanınmış zengin ve güçlü bir ailenin çocuğuydu. Açgözlü, zalim ve psikopat bir liderdi. Karısı Reina ise en az onun kadar acımasız ve açgözlüydü, Rey'in sağ kolu olarak biliniyordu.​

- Cesar: Meksika ordusunda görev yapmış olan Cesar, askeri strateji ve silah kullanma konusundaki yetenekleriyle çetenin askeri operasyonlarını yönetiyordu.​

- Leonardo: Moonshine üretiminde usta olan Leonardo, çetenin finansal kaynaklarını çeşitlendiren önemli bir üyeydi. Moonshine üretimi ve dağıtımı onun sorumluluğundaydı.​

- Gallardo Kardeşler: Kadın, silah ve uyuşturucu ticareti yapan Gallardo kardeşler, çetenin en önemli ticaret ağını yönetiyorlardı. Onların ticaret bağlantıları çetenin en büyük gelir kaynaklarından biriydi.​

- Geovanni: Hızlı ve ölümcül bıçak darbeleriyle tanınan Geovanni, çetenin suikast ve saldırı işlerini yürütüyordu. Onun yetenekleri, çetenin düşmanlarını korkutuyordu.​

- Eitan ve Reynaldo: Sakin ve zeki iki kardeş olan Eitan ve Reynaldo, çetenin stratejik planlamalarında ve istihbarat toplamada önemli rol oynuyordu.​

- Esteban: Çetenin eğlenceli kişiliğe sahip tek üyesi olan Esteban, grubun moralini yüksek tutuyor ve zor zamanlarda bile üyeleri motive ediyordu.​

- Castillo:Çetenin sert ve uzun adamlarından olan Castillo, fiziksel gücüyle öne çıkıyor ve çetenin koruma işlerinden sorumluydu.​

- Valeri: Kişilik bozukluğuna sahip "Gölge Avcı" olarak bilinen Valeri, sessiz ve hızlı suikastlar gerçekleştirir. Psikolojik olarak sadist eğilimlere sahip olup, öldürmekten zevk alır. Bu özelliği düşmanlarını ürkütüyordu.​

Gelecek Planları ve Stratejiler​

​

Toplantının ana konusu, çetenin gelecekteki planları, Armadillo ve genişleme stratejileriydi. Rey, çetenin kontrol alanlarını genişletmek için neler yapmaları gerektiğini detaylı bir şekilde anlattı. "Armadillo'dan sonra sıradaki hedefimiz Tumbleweed," dedi Rey. "Amerika Birleşik Devletleri'nin sınırlarına doğru ilerlemeliyiz. Güçlenmek ve servetimizi artırmak için bu genişleme şart."​

​

Çete üyeleri, Rey'in planlarını dikkatle dinlediler ve kendi görüşlerini paylaştılar. Cesar, askeri stratejiler ve operasyonlar hakkında detaylı bilgiler sundu. Gallardo kardeşler, yeni ticaret yolları ve işbirlikleri önerdi. Leonardo, moonshine üretim kapasitesini artırma planlarını anlattı. Eitan ve Reynaldo, yeni hedef kasabalar hakkında istihbarat toplama ve stratejik planlama önerilerinde bulundular.​

​

Toplantı boyunca, çete üyeleri arasında bir birlik ve kararlılık duygusu hakimdi. Herkes, çetenin geleceği için ellerinden geleni yapmaya kararlıydı. Rey'in liderliğinde, El Paso de Guerreros çetesi, Armadillo'dan çıkıp daha geniş bir alanda hakimiyet kurma hedefiyle harekete geçti.​

​

Toplantının Sonuçlanması: Toplantı, El Paso de Guerreros'un gücünü ve kararlılığını bir kez daha ortaya koyarak sona erdi. Bu yeni dönem, çetenin daha geniş bir coğrafyada hakimiyet kurma arzusuyla başladı. Her üye, kendi sorumluluklarını yerine getirmek ve çetenin büyümesini sağlamak için ant içti. Armadillo'dan başlayan bu hikaye, El Paso de Guerreros'un kuzeye doğru uzanan güç yolculuğunun sadece başlangıcıydı.​

 

[Sancho Valdovinos]

Armadillo'da Karşılaşma ve Anlaşma​

​

El Paso de Guerreros çetesinin üyelerinden Cesar ve Leonardo, Armadillo kasabasına doğru yol alırken kasabanın içinde iki İngiliz'in halka uyuşturucu sattığını fark ettiler. Bu durumu görmezden gelmeyen Cesar ve Leonardo, Armadillo'da olmanın verdiği güvenle maskesiz bir şekilde İngilizlerin yanına gitmeye karar verdiler.​

​

İngilizler, Meksikalıların yaklaşmakta olduğunu görünce hemen silahlarını çekip nişan aldılar. Ancak Cesar, cesurca ve kararlı bir şekilde ileriye doğru yürüyerek, "Silahlarınızı indirin, size karşı silah çekmeyen birine silah mı çekiyorsunuz?" dedi. Bu sözler, İngilizlerin dikkatini çekti ve silahlarını indirmelerine neden oldu. Meksikalılar, kendi topraklarında olmanın rahatlığıyla güvenle hareket ederken, İngilizler şaşkınlık ve bir miktar tedirginlik içerisindeydi.​

​

Cesar, İngilizlerden maskelerini çıkarmalarını istedi ve onları yüz yüze konuşmaya davet etti. İngilizlere burada ne yaptıklarını sorduğunda, İngilizler uyuşturucu sattıklarını itiraf ettiler. Cesar, sattıkları uyuşturucu maddesinden bir örnek istedi. İngilizler tereddüt etse de, sonunda Cesar’a bir miktar uyuşturucu verdiler. Cesar, uyuşturucuyu test etti ve maddenin çok kaliteli olmasa da yeterince iyi olduğunu gördü.​

​

İngilizlerin ve Meksikalıların arasındaki bu gergin karşılaşma, Leonardonun tatlı dili ile kısa süre sonra daha samimi bir sohbet ortamına dönüştü. Cesar ve Leonardo, İngilizleri bir bara davet etti. Bara geçtiklerinde, daha rahat bir ortamda konuşmalarına devam ettiler. Cesar ve Leanardo İngilizlerle Armadillo'da uyuşturucu satma konusunda bir anlaşma yapmak istedi. Görüşmeler sonucunda, İngilizler Armadillo'da uyuşturucu satarken Meksikalıların haberi olacağını kabul ettiler. Bu, aralarındaki ticaretin başlangıcını simgeliyordu. İngilizler, Armadillo'da güvenli ve rahat bir şekilde uyuşturucu satmaya devam edecek, Meksikalılar ise bu faaliyetlerden haberdar olacaklardı.​

Anlaşmanın şerefine Cesar, İngilizlere birer viski ikram etti. İkili, viskilerini yudumlarken, Leanardo ve Cesar İngilizlerle sohbet edip onları daha yakından tanımayı istiyorlar ve aralarındaki ticaretin temellerini atmaya çalışıyorlardı. Günün sonunda, Cesar ve Leonardo, İngilizlerden bugünlük ayrılmalarını isteyerek görüşmeyi sonlandırdılar. Bu karşılaşma, El Paso de Guerreros çetesinin Armadillo'daki gücünü pekiştirdi ve yeni bir ticaret ortaklığının temellerini attı.​

​

 

[Sancho Valdovinos]

Valentine Kasabasında Gerginlik ​

El Paso de Guerreros çetesinin üyelerinden Cesar, Leonardo, Valeri ve Castillo, Valentine kasabasında vakit geçiriyorlardı. Kasabayı tanımak ve halkla kaynaşmak için şerif ve kasaba sakinleriyle sohbet ediyor, yerel mekanlarda zaman geçiriyorlardı. Kasabanın barında içki içerken bazı Amerikalılar ile tanıştılar. Amerikalılar, kasabanın tarihi ve güvenliği hakkında bilgi verdi. Bu, çete üyelerinin kasabaya daha hızlı adapte olmasına yardımcı oldu yapılan bu sohbet, onların yerel halkla ilişkilerini geliştirdi ve kasaba hakkında önemli bilgiler edinmelerini sağladı.​

​

Kasabanın ana caddesinde yürürlerken, esnaflarla konuşup dükkanların işleyişini öğrendiler. Leonardo, kasabanın barmeni ile uzun bir sohbet etti ve barmen işinin inceliklerini öğrendi. Cesar silahçıda alışveriş yaparak Valentine kasabasındaki silahları tanıdı ve kasabadaki silahlar hakkında bilgi edindi. Valeri şeriflerle konuştu şeriflerle yaptığı sohbetlerde, kasabanın düzenini, önemli kişileri ve potansiyel tehlikeleri öğrenmeye odaklandı. Valeri, dikkatlice dinleyip sorular sorarak, kasabanın iç dinamikleri ve güvenlik stratejileri hakkında değerli bilgiler edindi. Castillo ise markette alışveriş yaparak yerel ürünleri tanıdı ve kasabanın ekonomisi hakkında bilgi edindi.​

​

Bir öğleden sonra, yine ana caddede yürürken dikkat çekici bir adamla karşılaştılar. Bu adam, iyi giyimli, temiz, uzun sakallı ve saçları havaya dik esmer biriydi. Kasaba halkı ona "Gobel" diye sesleniyordu. Gobel, Meksikalıların Valentine'de bulunmasından rahatsızdı ve bu rahatsızlığını açıkça dile getirmekten çekinmiyordu. Gobel, yüksek sesle çevresindekilere hitap ederek, "Bu Meksikalıların burada ne işi var? Neden kendi topraklarında değiller? Kendi topraklarından sürgün mü edilmişler?" diye alaycı şekilde konuştu. Bu sözler, Meksikalıları oldukça sinirlendirdi.​

​

Cesar, öfkesine hakim olamayıp Gobel'e doğru yürüdü ve kararlı bir ses tonuyla, "Seni neden ilgilendiriyor kularo? Burası özgür bir ülke değil mi? İstediğim yerde gezebilirim!," diye karşılık verdi. Gobel, Cesar’ın sert tepkisi karşısında durdu. Ortamın daha da gerilmesini önlemek için Cesar, arkadaşlarına dönüp, "Çıkalım," dedi. Cesar, Leonardo, Valeri ve Castillo, sinirli bir şekilde kasabadan ayrıldılar. Ancak, yaşanan bu olay Meksikalıların içinde büyük bir öfke ve rahatsızlık bırakmıştı. Bu durumu unutmayacaklardı.​

​

Kasabadan ayrıldıktan sonra, Meksikalılar Bu yapılan ırkçılığı ve hakareti cevapsız bırakmayacaktı. Kendi yöntemleri ile bu durumu çözeceklerdi. Bu sözler, El Paso de Guerreros çetesinin bu olayı hafife almayacağını ve Gobel’in bu tavrının bedelini ödeyeceğini gösteriyordu. Gelecekte, bu olayı zamanı geldiğinde gereken cevabı kendi usullerince vereceklerdi. El Paso de Guerreros çetesi, bu hakaretin ve ırkçılığın bedelini ağır ödetmeye kararlıydı.​

 

[Sancho Valdovinos]

Gringos​

El Paso de Guerreros çetesi, Armadillo kasabasında vakit geçirirken, kasabanın gökyüzünde beliren bir Gringo icadı olan balon dikkatlerini çekti. Balon, Armadillo'ya doğru alçaktan uçuyordu ve çete üyeleri bu durumu hemen fark ettiler. Şaşkınlıkla birbirlerine bakarak, ne yapacaklarını tartıştılar. İçlerinden biri yüksek sesle balondakilere seslendi, "Hey! Kimler var orada? Ne yapıyorsunuz burada?" Ancak balondakiler durmak yerine yollarına devam ettiler. Bu hareket, çete üyelerini daha da tedirgin etti ve balonu durdurmaya karar verdiler.​

​

Balonun iniş yapmasını sağlamak için çeşitli yöntemler deneyen çete, sonunda balonun zorunlu iniş yapmasına neden oldu. Ancak bu müdahale, balondaki kişilerin yaralanmasıyla sonuçlandı. Çete üyeleri, yaralıları hemen doktora götürüp tedavi edilmesini sağladı. Yaralıların durumu kontrol altına alındıktan sonra, çete üyeleri onlarla konuşarak niyetlerini öğrenmeye çalıştı. Balondakilerin kötü niyetli olmadığını, sadece gezinti amaçlı Armadillo'ya geldiklerini öğrendiler. Gringoların zararsız olduklarını fark eden çete, onlara zarar verme niyetinde değildi. Ancak, liderleri Rey'in aklında daha eğlenceli bir plan vardı.​

​

Rey, balondakilere bir yarışma teklif etti. Çete üyeleri Rey’in ne yarışma teklif edeceğini biliyordu: uyuşturucu madde çekme yarışması. Bu, çete için oldukça eğlenceli bir aktiviteydi. Rey, kendi yöntemiyle uyuşturucu maddesini çekti ve ardından balondaki adama, isminin Thomas olduğunu öğrendikleri kişiye ikram etti. Thomas, Rey’i örnek alarak maddeyi çekti. Bu, Thomas için oldukça yeni bir deneyimdi ve onu oldukça etkiledi. Thomas, uyuşturucuyu aldıktan sonra baş dönmesi ve mide bulantısı yaşamaya başladı.​

​

Thomas’ın eşi, bu duruma çok sinirlendi ve çete üyelerine öfkeli bir şekilde, "Birisine bunu içirmeniz hiç hoş değil," dedi. Bu sözler çete üyelerini güldürdü ve hepsi hep birlikte kahkaha attılar. Çete üyeleri, Thomas’ın eşiyle alay ederek, "Eğer buradaysanız, bizim kurallarımıza uymak zorundasınız," dediler.​

​

Thomas ve eşi, bu olaydan sonra moral bozukluğu ve sinirle kasabadan ayrıldılar. Çete üyeleri, olan bitenden büyük keyif almış, günlerini eğlenceli bir şekilde geçirmişlerdi. Rey, kazanan kişi olarak Thomas'ın verdiği tepkilerden oldukça memnun kalmıştı. Çete üyeleri, balonun gelişini ve sonrasında yaşananları kahkahalarla ve şakalaşmalarla kutladılar. Bu olay, onların vahşi ve acımasız doğasını bir kez daha ortaya koymuştu.​

​

Armando, El Paso de Guerreros çetesinin diğer üyeleriyle birlikte, bu tür olayların çetenin gücünü ve kontrolünü pekiştirdiğini biliyordu. Çete, Armadillo'daki hakimiyetini ve kontrolünü bu tür olaylarla sağlamlaştırıyordu. Rey ve diğer çete üyeleri, Gringoların tekrar kasabaya gelip gelmeyeceğini merak ederek beklediler. Ancak bir şey kesindi: El Paso de Guerreros çetesi, Armadillo'da eğlenmeye ve kendi kurallarını koymaya devam edecekti.​

 

[Sancho Valdovinos]

Toplantı​

​

El Paso De Guerreros çetesi, geçirdikleri yoğun ve hareketli günlerin ardından Fort Mercer Kalesi'nde önemli bir toplantı düzenledi. Toplantı için kalenin büyük masasında toplandılar. Meşalelerle aydınlatılmış taş duvarlar arasında yankılanan adımlar ve fısıltılar, toplantının ciddiyetini ve önemini yansıtıyordu.​

​

Rey, toplantının amacını açıkladıktan sonra, çetenin daha düzenli ve disiplinli bir yapıya kavuşması için bir askeri hiyerarşi sistemine geçmeyi planladıklarını söyledi. Ancak, bu sistemin klasik bir emir-komuta zinciri gibi işlemeyeceğini, herkesin birbirini silah arkadaşı olarak göreceği ve kararların ortak alınacağı bir düzen olacağını vurguladı. Bu açıklama, çete üyeleri arasında bir rahatlama ve kabul havası estirdi.​

​

Tecrübeli asker Cesar, orduda edindiği deneyimleri paylaşmak için sözü aldı. Disiplinin ve düzenin savaş meydanında nasıl hayati önem taşıdığını anlattı. Ancak, Cesar da Rey'in vurguladığı gibi, çetenin yapısının diğer askeri yapılardan farklı olacağını, herkesin eşit söz hakkına sahip olacağını ve kimsenin diğerine üstünlük taslamayacağını belirtti. Bu açıklama, çete üyeleri arasında bir güven ve birlik duygusu yarattı.​

​

Ardından, yeni rütbe düzeni açıklandı. Rey, çetenin yüzbaşısı olarak liderliği sürdürecekti, ancak tüm kararlar ortak alınacaktı. Reynaldo, teğmen olarak görev alacaktı ve günlük işleyişten sorumlu olacaktı. Cesar, Pablo ve Diego çavuş olarak taktiksel operasyonları ve eğitim programlarını denetleyecekti. Diğer kıdemli üyeler onbaşı rütbesiyle görev yapacak ve yeni katılanlar er olarak eğitime başlayacaklardı. Bu düzen, herkesin eşit söz hakkına sahip olduğu ve birbirine saygı duyduğu bir yapı oluşturdu.​

​

Bu yeni düzenin belirlenmesinin ardından, çete üyeleri Diego ve Cesar'ın önderliğinde eğitim ve talim programlarına başladılar. İlk olarak toplu at sürüş teknikleri üzerinde çalıştılar. Farklı formasyonlarda at sürmeyi ve bu formasyonları hızlı ve etkili bir şekilde değiştirmeyi öğrendiler. Fermuar sistemi, ikili sistem, üçlü sistem, ip sistemi ve V şekli gibi taktikler üzerinde yoğunlaştılar. Her formasyon, belirli bir savaş veya savunma durumunda kullanılmak üzere tasarlanmıştı ve çete üyeleri bu formasyonları mükemmel hale getirmek için bir çaba sarf ettiler.​

​

Eğitimler sadece at sürüş teknikleri ile sınırlı değildi. Çete üyeleri, teknik ve stratejik savunma ve saldırı taktikleri üzerinde de yoğunlaştılar. Farklı senaryolar üzerinde çalışarak, olası çatışma ve saldırılara karşı nasıl tepki vereceklerini öğrendiler. Diego ve Cesar’ın önderliğinde, çete üyeleri çeşitli savunma ve saldırı taktiklerini öğrendiler. Kale savunması, pusu kurma, ani saldırılar ve geri çekilme taktikleri gibi stratejiler üzerinde çalıştılar. Bu kapsamda yapılan eğitimler, hem bireysel becerileri hem de takım içi koordinasyonu geliştirdi.​

​

Fort Mercer Kalesi'nde yapılan eğitimlerin yanı sıra, çete üyeleri arasında moral ve motivasyonu artırmak amacıyla sosyal etkinlikler de düzenlendi. Birlikte yemekler yendi, hikayeler anlatıldı ve geleceğe dair planlar yapıldı. Bu tür etkinlikler, çete üyeleri arasındaki bağları kuvvetlendirdi ve bir aile gibi hissetmelerini sağladı.​

​

Rey, toplantının sonunda tüm çete üyelerine hitap etti. Yeni hiyerarşi düzeninin ve alınan eğitimlerin çeteyi daha güçlü ve dayanıklı hale getireceğini belirtti. Her bir üyeye güvendiğini ve birlikte büyük başarılara imza atacaklarına inandığını söyledi. Rey'in bu konuşması, çete üyelerine moral verdi ve onlara gelecek için umut aşıladı.​

​

Çete üyeleri, Fort Mercer'de eğitimlerine ve stratejik çalışmalarına devam ederken, kendilerini her geçen gün daha güçlü ve daha hazır hissediyorlardı. Çetenin her bir üyesi, bu yeni düzende kendine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmek için kararlıydı. Fort Mercer Kalesi, çetenin hem eğitim merkezi hem de stratejik karargahı olarak, onların gelecekteki başarılarının temeli olacaktı. Bu yeni düzenle, El Paso De Guerreros çetesi, sadece Armadillo'da değil daha da genişleyecek gücünü arttırıcaktı.​

 

[Sancho Valdovinos]

Solomon ve arkadaşları ile Tanışma​

​

Serin bir Valentine gününde, El Paso De Guerreros çetesinin üyeleri, kasabada dolaşırken, dikkatlerini çeken iri yarı ve güçlü bir adamla, Solomon'la karşılaştılar. Solomon, kısa sürede etkileyici kişiliği ve sıcak tavırlarıyla dikkat çekti. İlk konuşmalarında, Meksikalılara karşı oldukça dostane ve samimi davrandı. Solomon, El Paso De Guerreros çetesinin adını daha önce duymuştu ve onların cesaret ve becerileri hakkında bilgi sahibiydi.​

​

Solomon, tanışma faslından sonra arkadaşlarıyla birlikte çetenin lideri ve diğer üyeleriyle tanışmak, konuşmak ve potansiyel işbirliklerini değerlendirmek istediğini belirtti. Çete bu teklifi memnuniyetle kabul ettiler. İki taraf, buluşma için Armadillo kasabasında bir zaman belirledi. Bu süre zarfında, çete üyeleri hazırlıklara başladı ve misafirlerini en iyi şekilde ağırlamak için planlar yaptı.​

​

Buluşma günü yaklaştığında, Solomon ve arkadaşları yola çıkacaklarını belirten bir mektup gönderdi. El Paso De Guerreros çetesi, bu haberi alır almaz kasabanın güvenliğini sağlamak amacıyla titizlikle hazırlıklara başladı. Öncelikle, stratejik noktalara çeşitli eşyalar yerleştirdiler ve bazı giriş çıkışları kapattılar. Çete üyeleri, kasabanın kritik noktalarına dağılarak gözlem yaptı ve herhangi bir tehlike durumunda hızlıca müdahale edebilmek için tedbirler aldı.​

​

İlk Karşılama​

​

Solomon ve arkadaşları Armadillo'ya vardıklarında, onları ilk karşılayan Cesar oldu. Cesar, misafirlere İspanyolca birkaç hoş geldiniz cümlesiyle seslendikten sonra, onları bara doğru yönlendirdi. Barın girişinde Valeri onları karşıladı ve içeri davet etti. Barın içinde, Rey purosunu içerken bekliyordu. Misafirler içeri girer girmez, Rey onları sıcak bir şekilde karşıladı ve oturmalarını rica etti. Solomon ve arkadaşları yerlerine oturduktan sonra, diğer El Paso De Guerreros çete üyeleri de içeri girdiler. Barmen, gelen misafirlere birer içki ikram etti.​

​

Tanışma ve İlk Görüşmeler​

​

İçkiler geldikten sonra tanışma faslı başladı. Herkes sırayla kendini tanıttı. Solomon’un arkadaşlarından iki kişi Meksikalıydı: Marcia Diaz ve Veronica Diaz. Tanışmanın ardından, iki çete birbirlerinin iş alanlarını, hedeflerini, Amerika hakkındaki düşüncelerini ve gelecekteki planlarını konuşmaya başladılar.​

​

Solomon, kendisi ve ekibinin silah ustaları olduğunu, silahları nasıl özelleştirip geliştirdiklerini detaylandırdı. Örneğin, bazı silahların namlularını özel olarak işleyerek daha uzak mesafelerde daha isabetli atışlar yapabilme kabiliyetini artırdıklarını anlattı. Ayrıca, silahların ergonomisini ve kullanım kolaylığını artıran modifikasyonlardan bahsetti. Bu bilgiler, çete üyelerinin dikkatini çekti ve Solomon'un yeteneklerine olan güvenlerini pekiştirdi.​

​

El Paso De Guerreros çetesi de kendi iş alanları ve tecrübeleri hakkında bilgi verdi. Uyuşturucu ticareti, özellikle kokainin üretiminden dağıtımına kadar olan süreçleri ayrıntılı bir şekilde anlattılar. Moonshine üretimi ve satışı hakkında da detaylı bilgiler verildi. Çete, bu illegal işlerin nasıl yürütüldüğünü, hangi bölgelerde daha fazla talep olduğunu ve en karlı pazarları açıkladı. Bu bilgiler, Solomon ve arkadaşlarının El Paso De Guerreros çetesiyle neden işbirliği yapmaları gerektiğini anlamalarını sağladı.​

​

İki çete, birbirlerini daha iyi tanıdıkça aralarındaki bağ güçlendi. İlk ticaretin temellerini atmak ve aralarındaki bağı kuvvetlendirmek için bir iş anlaşması teklifi gündeme geldi. Solomon ve arkadaşları, Armadillo'da kokain satışı yapmak istediklerini belirttiler. El Paso De Guerreros çetesi, bu satışa izin vermeye razı oldu ve Armadillo'da kokain satışı yapan kişilerin güvenliğinden sorumlu olacaklarını söylediler. Karşılığında, Solomon ve arkadaşları, çetenin tüm silahlarını uygun fiyatlarla özelleştirip geliştireceklerini vaat ettiler. Ayrıca, saygı göstergesi olarak Rey’e özel yapım bir Volcanic Pistol hediye ettiler.​

​

Güvenlik ve İşbirliği​

​

Bu anlaşma, her iki tarafın da hoşuna gitti. Görüşmenin sonunda herkes memnuniyetle ayrıldı ve gelecekteki işbirlikleri için umut dolu bir başlangıç yapmış oldular. Bu buluşma, iki çetenin hem güçlerini birleştirmesi hem de birbirlerine olan güvenlerini pekiştirmeleri açısından önemli bir adım oldu.​

​

Rey, Solomon'un anlattıklarını dikkatle dinlerken, Armadillo'da kokain satışı yapmanın getireceği kârı ve riskleri değerlendirdi. Solomon'un sağladığı silahların kalitesini ve özelleştirme yeteneklerini görünce, bu anlaşmanın çeteye büyük avantajlar sağlayacağını düşündü. Aynı zamanda, Solomon ve arkadaşlarının Armadillo'da kokain satışı yapmalarına izin vermenin, çetenin kontrolünü ve etkisini artıracağına inanıyordu.​

​

Görüşme sona erdiğinde, herkesin yüzünde memnuniyet vardı. İki grup, gelecekte birlikte çalışmanın ve işbirliğinin temellerini atmıştı. Solomon ve arkadaşları, Armadillo'dan ayrılırken, El Paso De Guerreros çetesi onlara güvenli bir yolculuk diledi ve bir dahaki buluşmalarını sabırsızlıkla beklediklerini belirttiler.​

​

 

[Sancho Valdovinos]

El Paso De Guerreros Çetesi ve Yeni Ticaret Anlaşması​

​

El Paso De Guerreros çetesi, sadece silah, uyuşturucu ticareti ve moonshine ticareti ile sınırlı kalmayıp, yeni ve kârlı ticaret fırsatları arayışına devam ediyordu. Bu bağlamda, çetenin üyelerinden Cesar, Meksika'daki bazı acı biber üreticileriyle temas kurdu. Bu üreticiler, Meksika'nın en kaliteli ve en acı biberlerini üreten, sektörde saygın bir konuma sahip kişilerdi. Cesar, bu yeni iş fırsatını değerlendirerek çetenin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek istiyordu.​

​

Anlaşma Süreci​

​

Cesar, acı biber ticaretini gerçekleştirmek için uzun ve detaylı görüşmeler gerçekleştirdi. Anlaşma süreci neredeyse bir ay sürdü. Bu süreç boyunca, taraflar arasında fiyat, nakliye, depolama ve teslimat koşulları gibi pek çok detay üzerinde tartışmalar yapıldı. Meksikalı üreticiler, biberlerin kalitesinden ödün vermemek için sıkı koşullar öne sürdüler. Cesar, bu taleplerin makul olduğunu düşünerek onları kabul etti ve sonunda, her iki tarafın da memnun olduğu bir anlaşmaya varıldı.​

​

​

Anlaşmaya göre, Meksika topraklarından Batı Amerika'ya 500 kilo, yani yarım ton acı biber taşınacaktı. Bu süreç oldukça zahmetli ve uzun bir yolculuk gerektiriyordu. Biberlerin hazırlanması, paketlenmesi, taşınması ve depolanması yaklaşık 2 haftaya yakın sürecekti. Biberler, yolculuk boyunca bozulmamaları için özel yöntemlerle korunarak taşınacaktı. Ayrıca, çete üyeleri yol boyunca güvenliği sağlamak için dikkatli bir plan hazırladılar. Bu zorlu yolculuk, toplamda neredeyse 2 aya yakın bir süre aldı.​

​

Teslimat ve Kontrol​

​

Biberler Amerika'ya vardığında, Cesar anlaşma maddelerine göre her şeyi titizlikle kontrol etti. Biberler, iyi korunmuş ve sağlam bir şekilde teslim edilmişti. Her bir paket dikkatlice incelendi ve biberlerin kalitesi Cesar'ın beklediği düzeydeydi. Bu süreçte tüm kontrollerin eksiksiz yapıldığından ve biberlerin kalitesinden emin olduktan sonra anlaştıkları fiyatı Meksikalı üreticilere ödedi.​

​

Pazar Araştırması ve Satış​

​

Sonrasında Cesar, bu acı biberleri New Austin'deki tüm marketlerle anlaşarak satışını gerçekleştirdi. Cesar, New Austin'deki pazarın potansiyelini iyi analiz etmişti ve biberlerin burada büyük bir ilgi göreceğini öngörüyordu. New Austin'deki marketler, bu biberlerin kalitesinden ve acılığından çok etkilendi. Market sahipleri, bu özel biberlerin kısa sürede popüler olacağını düşündüler ve büyük miktarlarda sipariş verdiler. Biberler kısa sürede büyük ilgi gördü ve satışı hızla arttı. Cesar'ın bu başarılı ticaret hamlesi, El Paso De Guerreros çetesine önemli bir gelir kaynağı sağladı.​

​

Biberlerin Etkisi​

​

Bu acı biberler, sadece Meksika'nın en kaliteli ürünleri olmakla kalmayıp, aynı zamanda oldukça acı olmasıyla da ünlüydü. New Austin halkı, bu biberleri yemeklerinde kullanarak yeni ve heyecan verici lezzetler keşfetti. Biberler, kısa sürede büyük bir talep gördü ve marketlerde hızla tükendi. Halk, bu biberleri yemeklerde kullanmanın yanı sıra, biberlerden yapılan çeşitli soslara da ilgi göstermeye başladı. Market sahipleri, bu biberlerin satışından oldukça memnun kaldılar ve Cesar ile uzun vadeli işbirliği yapmak istediler.​

​

Cesar'ın bu ticaret hamlesi, El Paso De Guerreros çetesine sadece finansal bir kazanç sağlamakla kalmadı, aynı zamanda çetenin ticaret yeteneklerini ve pazarlama stratejilerini de geliştirdi. Bu başarılı ticaret, çetenin Meksika ile olan ilişkilerini güçlendirdi ve gelecekteki ticaret fırsatları için sağlam bir temel oluşturdu. El Paso De Guerreros çetesi, ilerleyen dönemlerde Meksika ile daha fazla ticaret yapmayı ve farklı ürünleri Amerika pazarına getirmeyi planladı. Cesar, bu ticaretin ardından, Meksikalı üreticilerle ilişkilerini daha da güçlendirmek için stratejik adımlar attı. Çete sadece New Austin'le sınırlı kalmayıp diğer eyaletlerede pazarlamayı hedefliyordu şimdilik New Austin taraflarında satışı bulunuyor.​

​

Sonuç​

​

El Paso De Guerreros çetesinin bu başarılı ticaret hamlesi, onların sadece illegal faaliyetlerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda yasal ticaret alanında da etkili olabildiklerini gösterdi. Bu stratejik adım, çetenin hem ekonomik gücünü artırdı hem de onlara yeni iş fırsatları sundu. Cesar'ın önderliğinde gerçekleştirilen bu ticaret, El Paso De Guerreros çetesinin gelecekteki başarısının temel taşlarından biri oldu. Çete, kazandığı yeni gelir kaynakları ve geliştirdiği stratejilerle, hem yasal hem de illegal faaliyetlerini genişleterek, gücünü ve etkisini artırmaya devam etti.​

 

[Sancho Valdovinos]

Rhodes Baskını ve Şeriflerle Çatışma​

Sıcak ve boğucu bir yaz günü, El Paso De Guerreros çetesi Armadillo’nun tozlu sokaklarında oyalanıyordu. Bu çete, bölgede nam salmış, korkulan ve saygı duyulan bir gruptu. Bir yandan paraya ihtiyaçları vardı, diğer yandan zaman geçirmek için yeni bir macera arıyorlardı. Grupta herkesin aklına aynı fikir gelmiştikokain satışı. Hem kazançlı hem de heyecanlı bir işti bu.​

​

Armadillo’daki barın önünde, çetenin üyeleri toplantı yaparak planlarını şekillendirdi. Uzun zamandır iş yaptıkları ve güvenilir buldukları Tohumcu Roy’a gidip yüklü miktarda kokain satın aldılar. Roy, onlara her zamanki gibi hızlı ve sorunsuz bir alışveriş sağladı. İşlem tamamlandıktan sonra, çete üyeleri atlarına atlayarak, kokain dolu çantalarla birlikte Rhodes kasabasına doğru yola çıktılar.​

​

Rhodes kasabası, eski ihtişamını yitirmiş, sakin ve neredeyse terkedilmiş gibiydi. Ancak, söylentilere göre burada kokain kullanmak isteyen, maddi durumu iyi müşteriler bulunuyordu. Bu tür müşteriler, çetenin ilgisini çekmişti. Kasabaya vardıklarında, sokaklarda gezip etrafı dikkatlice incelediler. Kasabanın sessizliği ve boşluğu, içlerinde garip bir huzur ve heyecan karışımı bir his uyandırıyordu. Eski binaların ve terkedilmiş evlerin arasında, köşe başlarında bekleyen birkaç kişi dikkatlerini çekti.​

​

Çete üyeleri, bu insanlarla tanışıp selamlaştıktan sonra kendilerine uygun köşeler belirleyerek yerleştiler. Planları, burada kokain satarak büyük bir kazanç elde etmekti. Herkes yerini aldıktan kısa bir süre sonra, şeriflere benzeyen birkaç kişi çete üyelerine yaklaşmaya başladı. Çetenin diğer üyeleri gelenleri görünce köşelerinden ayrılarak yaklaşmaya başladılar. Şerif olduklarından emin oldular ve ani bir hareket yapmadan durumu değerlendirmeye başladılar. Sayıca üstün olduklarını fark edince, etrafı daha dikkatli bir şekilde gözlemlediler. Gerginlik yaratmadan şeriflerin talimatlarına uydular ve ellerini kaldırarak bir yere yaslandılar.​

​

Çete, kokain satışının yasal olmadığını biliyordu ve yüklü miktardaki kokainin şeriflerin eline geçmesini istemiyordu. Etrafı iyice inceledikten sonra, bu durumdan kurtulmanın tek yolunun şeriflerle çatışmak olduğunu anladılar. Çete üyeleri, bu durumun olabileceğini bildikleri için hazırlıklıydılar. Şeriflerin talimatlarına uyarak sakin bir şekilde doğru anı beklediler. Doğru an geldiğinde, içlerinden biri aniden şeriflere ateş açtı. Diğer çete üyeleri de hızla silahlarına davranarak çatışmaya girdiler.​

​

Çatışma sırasında bazı çete üyeleri siper aldı, bazıları ise şeriflerle yakın çatışmaya girdi. Birçok şerif yaralandı ve çete üyelerinden bazıları da yara aldı. Çatışma devam ederken, yaralanan çete üyeleri birbirlerine ilk yardım uyguladılar ve etrafı gözlemlemeye devam ettiler. Şerifler yaralı şerifleri kasabanın doktoruna taşıdı. Yakalanan çete üyeleri Cesar ve Valeri yaralarını tedavi ettirmek için doktora götürüldü ve ardından nezarete kondu. Silah kemerleri alındı ve nezarette yaralı bir şekilde dinleniyorlardı.​

​

Nezaretteki gerilim yüksekti. Cesar ve Valeri, yaralı bir şekilde yatakta otururken, öfkesine hakim olamayan Valeri sinirlerine yenik düşerek çılgına döndü ve nezaretteki şerife saldırdı. Şerif, bir hata yaparak kapıyı açık bırakmıştı. Çılgına dönen çete üyesi, şerifi bayıltarak kemerinden aldığı silahla diğer şeriflere saldırdı. Yaralı çete üyeleri, arkadaşlarına yardım etmeye çalıştı. Valeri, içeride birçok şerifi yaraladı. Ancak içerideki bir şerif, ona ateş açarak yaraladı ve Valeri yere yığıldı. Diğer çete üyeleri, yaralarının acısıyla tepkisiz kaldı ve ellerini kaldırarak teslim oldu.​

​

Şerifler, yaralı Cesarı nezarete kilitledi. Cesar, nezaretin içerisindeki yaralı tek kalan şerifin kemerinden bir Schofield marka revolver aldı ve kemerine sıkıştırarak gizledi. Şerifin üzerinden nezaretin anahtarını bulmaya çalıştı şerifin üzerinde anahtarı bulamadı anahtar yere demir parmaklıkların dışarısına düşmüştü, Cesar anahtarı gördü kolunu uzatarak anahtarı aldı. nezaretin kapısını açtı. İçeri gelen şerifleri teker teker vurdu. Bu sırada diğer çete üyeleri kasabaya baskın yaptı. Çete, kasabanın girişinde bekleyen şerifleri etkisiz hale getirerek içeri girdiler. Nezaretten çıkan Cesar, arkadaşlarını gördüğünde çok sevindi.​

​

Çete, yaralı arkadaşlarını kurtarıp ilk yardım uyguladıktan sonra şerifleri illegal tanıdıkları doktora götürdüler. Doktor, şeriflerin tedavisini yaptı. Çete, şeriflerin kemerlerini ve rozetlerini topladı. Şeriflerden bilgi alıp isimlerini öğrendiler ve onları sorguladılar. İki şerifi rehin alarak New Austin’e güvenli bir şekilde gitmek için diğer şerifleri bağladılar. Geriye kalan şerifleri serbest bıraktıktan sonra, iki şerifi yanlarına alarak ıssız ormanlık yollardan bir rota belirlediler.​

​

Şeriflerin yüzlerini bağladılar ve hızlıca atlarla koştular. Birini yarı yolda bıraktılar, diğerini ise New Austin sınırlarına girdiklerinde bıraktılar. Çete, rahatladı ve bir kanyonda kamp kurup dinlendi. Durumu değerlendirdiler ve gelecekteki planlarını yaptılar. Hayatlarının tehlike altında olduğunu biliyorlardı ancak bu duruma alışkınlardı ve her zaman hazırlıklıydılar.​

​

El Paso De Guerreros çetesi, bu olaydan sonra yeni bir plan yaparak gelecekteki operasyonlarını nasıl daha dikkatli ve güvenli bir şekilde yürüteceklerini tartıştılar. Rhodes’taki çatışma, onlara birçok ders vermişti. Şimdi, çete üyeleri daha temkinli ve stratejik hareket ederek hayatta kalmaya ve işlerini büyütmeye kararlıydılar.​

​

Bu yaşananlar, çete için sadece bir başlangıçtı. El Paso De Guerreros çetesi, unutulmaz bir iz bırakmıştı. Rhodes kasabası, çetenin cesaretini ve acımasızlığını asla unutmayacaktı. Çetenin yeni hedefleri vardı ve her biri, daha büyük işler ve daha büyük kazançlar için yola devam etmeye kararlıydı. Her gün, yeni maceralar ve tehlikelerle dolu olacaktı, ancak El Paso De Guerreros çetesi için bu, hayatın ta kendisiydi.​

 

[Sancho Valdovinos]

Son Direniş ve Çetenin Dağılması​

El Paso De Guerreros çetesi. Son büyük uyuşturucu ticaretlerinin ardından işler ters gitmeye başlamıştı. Çete, şeriflerin hiç beklemediği bir anda saldırıya geçmiş ve başta başarılı olmuştu; ancak bazı üyeler yüzlerini saklayamamıştı. Bu da şeriflerin, kimliklerini tespit edip bir dosya hazırlamalarına neden oldu. Cesur ve acımasız olan bu adamların yüzleri, şeriflerin hafızalarına kazındı.​

​

Çetenin bu durumdan haberi vardı. Bu kişiler bir süre saklanmayı tercih ettiler. Kasabalarda görünmemek, kalabalık yerlerden uzak durmak zorundaydılar. Aradan geçen birkaç ay boyunca, ne bir idam emri ne de bir arama kararı çıkarıldı. Tehlikenin geçtiğini düşünerek, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladılar. Bu noktada özgüvenleri geri gelmişti; yeniden sokaklarda, barlarda ve kasabalarda kendilerini göstermeye başladılar.​

​

Bir gün, Valentine kasabasına gittiklerinde, bu özgüven onları felakete sürükleyecekti. Kasabanın şerifi, bir zamanlar gözaltına alınan ve sorgulanan Cesar’ı anında tanıdı. Onun, uyuşturucu ticareti sırasında yüzü açık kalanlardan biri olduğunu hatırlamıştı. Şerif, hızlıca Cesar’ı departmana çağırdı. Diğer çete üyeleri ise Cesar’ın kasabanın şerifinin dikkatini çektiğini fark ettiklerinde içlerinde bir huzursuzluk hissettiler. Ancak iş işten geçmişti; Cesar, şerifin emriyle hızla gözaltına alındı ve Valentine Şerif Departmanı'na götürüldü.​

Sorgu ve İşkenceler:​

Cesar, kapısı ağır demirlerle kapatılmış, zindan benzeri bir odada saatlerce sorguya çekildi. Şerifler, onu konuşturmak için her türlü yolu deniyordu. Başta tehditlerle başladılar; ardından işkenceye geçtiler. Sopalarla dövüldü, kırbaçlandı ve aç bırakıldı. Vücudu morluklarla doluydu; ama Cesar, sessizliğini korudu. Onlara gerçek bilgi vermektense ölmeyi tercih edeceğini biliyordu.​

​

Bu sırada, çetenin diğer üyeleri, Cesar’ı kurtarmak için planlar yapıyordu. Departmanın etrafında dolandılar, gözlem yaptılar; ama içeri sızmanın ya da Cesar’ı zorla kurtarmanın imkânsız olduğunu fark ettiler. Etraf, silahlı şeriflerle doluydu ve çetenin geri kalan üyeleri de yakalanma riskiyle karşı karşıyaydı. Ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen, Cesar'ı kurtarmak için yeterli bir plan geliştiremediler.​

İdam Kararı:​

Cesar’ın inatçılığı ve konuşmayı reddetmesi, şerifleri daha da öfkelendirdi. Onu canlı bırakmanın bir anlamı olmadığını düşünüyorlardı. Mahkeme, hızla toplandı ve Cesar için idam kararı verdi. Birkaç gün içinde, bu karar Valentine’de büyük bir duyuru ile halka açıklandı. İnfaz, kasabanın merkez meydanında gerçekleştirilecekti.​

​

İdam günü geldiğinde, Cesar, zincirlerle bağlı bir şekilde kalabalığın arasından geçirilirken, çete üyeleri uzaktan izlemek zorunda kaldılar. Kalabalığın ortasında bir çatışma başlatmak çok riskliydi. Cesar’ın hayatını kurtarmak için yapılacak herhangi bir hareket, kalan üyelerin de hayatını tehlikeye atacaktı. Bu yüzden, çaresizlik içinde izlemekten başka bir seçenekleri yoktu.​

Son Sözler ve İnfaz:​

Cesar, infaz sehpasına doğru yürütülürken, halktan bazıları ona hakaret etmeye başladı. "Pis Meksikalı!" diye bağırıyorlardı. Bu sözler, Cesar’ın içindeki ateşi yeniden alevlendirdi. Etrafında zincirlerle bağlı olmasına rağmen, öfkeyle bağırarak onlara küfürler savurdu. Cesar, "Sizden korkmuyorum!" diye haykırdı. "Hepinizden nefret ediyorum!"​

​

Şerifler, Cesar’ı zapt etmekte zorlandılar, ama sonunda onu sakinleştirip sehpanın üzerine çıkardılar. İp boynuna geçirilirken, Cesar’ın gözleri, çete üyelerini arıyordu. Onları uzakta, kalabalığın içinde sıkılı yumruklarla izlediklerini görebiliyordu. İdamdan önce son sözleri sorulduğunda, Cesar dimdik durdu, gözlerinde kararlılıkla:​

​

“Savaşmamız gerekiyorsa savaşırız. Kaçmamız gerekiyorsa kaçarız. Ölmemiz gerekiyorsa ölürüz ama... özgür kalırız. Viva la Revolución!”​

​

Bu sözlerin ardından ip çekildi ve Cesar, halkın gözü önünde idam edildi. O an, çetenin her bir üyesinin içinde derin bir acı ve öfke büyümeye başladı.​

Çetenin Dağılması ve Yeniden Toparlanması:​

​

Bu yaşanan olaylar, çetenin dağılmasına yol açtı. Bazı üyeler bu olaylara dayanamayıp ayrıldı, bazıları ise kaçak olarak yaşamaya başladı. Diğerleri ise başka yerlere göç etti, kimileri ise öldü. Çete, bir süreliğine neredeyse yok oldu. Ancak aylar sonra, çetenin geriye kalanları, yeniden bir araya gelmeye başladı. Bu kez daha kararlı, daha acımasız ve daha stratejik hareket edeceklerdi. Aralarına yeni üyeler katıldı, eski dostlar geri döndü. El Paso De Guerreros, bir kez daha toparlanıyordu.​

​

Bu yaşanan olaylar, onların içine öyle bir öfke tohumu ekmişti ki, artık bu tohum büyüyecek ve şiddetli bir intikam olarak filizlenecekti. El Paso De Guerreros çetesi, şimdi her zamankinden daha tehlikeliydi ve düşmanlarının korkulu rüyası haline geliyordu. Cesar’ın anısına, onun son sözleriyle.​

​

“Savaşmamız gerekiyorsa savaşırız. Kaçmamız gerekiyorsa kaçarız. Ölmemiz gerekiyorsa ölürüz ama... özgür kalırız. Viva la Revolución!”​