Ad Soyad: Ray Whitlock
Tarih: 2 Şubat 1863
Irk: Alman İmparatorluğu
Boy: 165
Karakter Görünümü: Kısa boylu, Sarı saçlı, Zümrüt gözlü, Yüzünde bıçak yarası mevcuttur.
1863 yılında Frankfurt kasabasında doğan Ray Whitlock babası tarafından şiddete maruz kalan evin tek çocuğudur. Orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ray geçimini babasının yürüttüğü Alman Otomotiv sektörüne ve At arabası ile ilgili kurduğu fabrikada işci olarak ve fikir danışmanı olarak küçük yaşta atılım sağladı ne kadar baba mesleği olsa dahi Ray bu durumdan rahatsızdı çünkü istediği gelecek, iş, standart ve yaşantısı bu değildi. Kütüphanelere gidip araştırma yapmaya başladı Alman İmparatorluğu dışında tüm ülkelerin hikayelerini, işleyişlerini, standartlarını öğrenmek için uzun bir çaba sarf etti. Çabası 1.5 yılına mâl oldu ve en sonunda Amerika Birleşik Devletlerinin geniş çaplı bir meslek kadrosu olduğunu görerek araştırmasını Amerika üzerine kurmaya başladı. Babasından gizli bir şekilde araştırmasını sağlıyor gidiş planı için gün sayıyordu en sonunda bir gece uykuya dalmadan önce düşünmeye karar verdi. Aklından geçenler hep aynıydı '' Amerikaya gidince ne yapacağım? '' bu soruyu sabaha kadar kendine sordu Ray'in kronik bir rahatsızlığı vardı. Kemik iliği yüzünden boyu uzamıyordu bundan mütevellit korkuları vardı hangi işi yapacağı ile ilgili sorgulardı bu yüzden Amerika hayali yavaşca suya batmaktaydı. Her zaman olduğu gibi kıyafetlerini giydi annesiyle vedalaştı ve babasının işine sarılmaya başladı. Babası ile ettiği büyük kavga onu büyük bir buhrana soktu ve Ray o gün kararını kesin olarak verdi. Evine döndü eşyalarını hazırladı yol için gerekli her şeyini hazırladı. Cebinde hiç parası yoktu babasının yakın dostu olan Aelbehrt'ın yanına doğru yola çıktı ve hiç bir şey olmamış gibi selam vermeye uğradığını söyledi. Babasının borca ihtiyacı olduğunu paraya sıkışık olduğunun yalanını söyleyerek yol parasını'da hazırlamıştı Ray Amerikaya nasıl gideceğini biliyordu fakat neresine veyahut nereye gideceğini hiç bilmiyordu bir kumar oynadı ve rasgele bir gemiye binerek Amerika sularına doğru yola çıktı. Sıkıntılı yol sürecinde Annesini, Babasını, Sevdiği kadını düşünerek ağlayarak Amerika topraklarına doğru yola çıkmıştı. Sıkıntılı yol 9 gün sürmüştü en sonunda Amerika Topraklarına ayağını basmıştı. Sınırları kontrol eden Süvari ekibi ise Ray'in tuhaf görünümünde ve şüpheli davranışları neticesinde kendisini sorgulamak üzere yakın çevre karakoluna Fort Leyone götürmüştü. Ray deneyimsiz, korkak birisiydi ama karşısında Süvarilerden sorumlu olan Yüzbaşı Carter bulunuyordu Ray'i korkutmadan ona sorular sordu nereli olduğunu nereden geldiğini bu eyalette nasıl hayatta kalacağını sordu. Ray hiç birini cevaplayamadı ve şunları söyledi ''utanarak elimden ne iş gelir bilmem'' diyerek kafasını öne eğdi. Martinez Carter Ray'in bu hallerini görerek ona bir teklifte bulunmuştu. ''Evlat... Başını öne eğmene artık gerek yok Süvari Birliği adı altında emrimde olacaksın'' hiç ikiletmeden bu durumu kabul etmişti. Bir süreliğine ahır temizliği, oda temizliği, silah, cephane temizliği gibi görevleri üstlenmişti. Ordugah içerisinde büyük buhran savaşları çıkınca terfi aldı ve piyade olarak görevine devam etmeye hak kazanmıştı. Hikayesi anlamlı bir hal almıştı. Sonrasında devletin onları hor görmesi sonucunda tümeni dağıtan Fredrick'in yanına giden Ray artık onun yolunun doğru yol olduğunun inancına varmıştı.
Tarih: 2 Şubat 1863
Irk: Alman İmparatorluğu
Boy: 165
Karakter Görünümü: Kısa boylu, Sarı saçlı, Zümrüt gözlü, Yüzünde bıçak yarası mevcuttur.
1863 yılında Frankfurt kasabasında doğan Ray Whitlock babası tarafından şiddete maruz kalan evin tek çocuğudur. Orta halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ray geçimini babasının yürüttüğü Alman Otomotiv sektörüne ve At arabası ile ilgili kurduğu fabrikada işci olarak ve fikir danışmanı olarak küçük yaşta atılım sağladı ne kadar baba mesleği olsa dahi Ray bu durumdan rahatsızdı çünkü istediği gelecek, iş, standart ve yaşantısı bu değildi. Kütüphanelere gidip araştırma yapmaya başladı Alman İmparatorluğu dışında tüm ülkelerin hikayelerini, işleyişlerini, standartlarını öğrenmek için uzun bir çaba sarf etti. Çabası 1.5 yılına mâl oldu ve en sonunda Amerika Birleşik Devletlerinin geniş çaplı bir meslek kadrosu olduğunu görerek araştırmasını Amerika üzerine kurmaya başladı. Babasından gizli bir şekilde araştırmasını sağlıyor gidiş planı için gün sayıyordu en sonunda bir gece uykuya dalmadan önce düşünmeye karar verdi. Aklından geçenler hep aynıydı '' Amerikaya gidince ne yapacağım? '' bu soruyu sabaha kadar kendine sordu Ray'in kronik bir rahatsızlığı vardı. Kemik iliği yüzünden boyu uzamıyordu bundan mütevellit korkuları vardı hangi işi yapacağı ile ilgili sorgulardı bu yüzden Amerika hayali yavaşca suya batmaktaydı. Her zaman olduğu gibi kıyafetlerini giydi annesiyle vedalaştı ve babasının işine sarılmaya başladı. Babası ile ettiği büyük kavga onu büyük bir buhrana soktu ve Ray o gün kararını kesin olarak verdi. Evine döndü eşyalarını hazırladı yol için gerekli her şeyini hazırladı. Cebinde hiç parası yoktu babasının yakın dostu olan Aelbehrt'ın yanına doğru yola çıktı ve hiç bir şey olmamış gibi selam vermeye uğradığını söyledi. Babasının borca ihtiyacı olduğunu paraya sıkışık olduğunun yalanını söyleyerek yol parasını'da hazırlamıştı Ray Amerikaya nasıl gideceğini biliyordu fakat neresine veyahut nereye gideceğini hiç bilmiyordu bir kumar oynadı ve rasgele bir gemiye binerek Amerika sularına doğru yola çıktı. Sıkıntılı yol sürecinde Annesini, Babasını, Sevdiği kadını düşünerek ağlayarak Amerika topraklarına doğru yola çıkmıştı. Sıkıntılı yol 9 gün sürmüştü en sonunda Amerika Topraklarına ayağını basmıştı. Sınırları kontrol eden Süvari ekibi ise Ray'in tuhaf görünümünde ve şüpheli davranışları neticesinde kendisini sorgulamak üzere yakın çevre karakoluna Fort Leyone götürmüştü. Ray deneyimsiz, korkak birisiydi ama karşısında Süvarilerden sorumlu olan Yüzbaşı Carter bulunuyordu Ray'i korkutmadan ona sorular sordu nereli olduğunu nereden geldiğini bu eyalette nasıl hayatta kalacağını sordu. Ray hiç birini cevaplayamadı ve şunları söyledi ''utanarak elimden ne iş gelir bilmem'' diyerek kafasını öne eğdi. Martinez Carter Ray'in bu hallerini görerek ona bir teklifte bulunmuştu. ''Evlat... Başını öne eğmene artık gerek yok Süvari Birliği adı altında emrimde olacaksın'' hiç ikiletmeden bu durumu kabul etmişti. Bir süreliğine ahır temizliği, oda temizliği, silah, cephane temizliği gibi görevleri üstlenmişti. Ordugah içerisinde büyük buhran savaşları çıkınca terfi aldı ve piyade olarak görevine devam etmeye hak kazanmıştı. Hikayesi anlamlı bir hal almıştı. Sonrasında devletin onları hor görmesi sonucunda tümeni dağıtan Fredrick'in yanına giden Ray artık onun yolunun doğru yol olduğunun inancına varmıştı.