Haus Reinhardt

[Klaus Arnold Reinhardt]

HAUS REINHARDT​

Alman İmparatorluğunda "Haus Reinhardt" olarak bilinen bir zamanların belli bir çevrede azametli ailesi; başına gelen bir dizi trajik olay neticesinde Amerika Birleşik Devletlerine kaçar ve Reinhardt Ailesi için bilinmezlerle dolu yeni bir sayfa açılır.
​

Avrupa Dönemi​

Schmidt Ailesi​

Ailenin kökenleri 16. Yüzyıla kadar ulaşmaktadır ve günümüzdeki halinden başka bir soy isimle varlıklarını sürdürmektedirler. Aile dönemin Brandenburg Margravlığında demircilikle uğraşan zanaatkar bir aile olarak bilinirdi. Ailenin kayıtlardaki ilk ferdi Jürgen Schmidt’tir. Jürgen, 1507 yılında Berlin’de Demircilik işine girişmiş, ismi böylelikle kayıt defterlerine girmiştir. Daha öncesinde babasının adı Harbordt gereği Jürgen Harbordtsen olarak tanınırken demircilik mesleği gereği Schmidt soyadını almıştır. Schmidt'ler 16. Yüzyıldan beri demircilik yapmakla beraber 17. Yüzyılın ortalarından itibaren de askerlik ile uğraşmaktadır. Başlangıçta hünerli ancak oldukça sıradan bir demirci aile olarak tanınan Schmidt’lerin kaderi 1681 Doğumlu Magnus Schmidt ile değişir

Magnus Schmidt'in Babası Frederick Schmidt​

Demirciden Yaverliğe​

Magnus, gençlik yıllarında babasının yanında demirciliği öğrense de bir asker olmayı tercih eder. Branderburg’da öncelikle muhafız alayına katılır. Magnus 20 yaşındayken yani yıllar 1701’i gösterirken Brandenburg Margravlığı ve Prusya Düklüğü birleşir ve Prusya Krallığını ilan ederler. Bu değişim esnasında komutanlarının gözüne giren Magnus üç yıl sonra dönemin Margravı William Frederick’in yaveri olur. Magnus’un verdiği tavsiyeler ve cesur çıkışları birkaç yıl içerisinde William Frederick’i etkiler. 1708 yılında Magnus’un ve onun soyundan gelenlerin soyadını “Yürekli Danışman” anlamına gelen Reinhardt olarak değiştirir ve Magnus’u şövalye ilan eder.
​

Reinhardt Baronluğu​

Bir zamanlar babasına, onun babasından miras kalan işi -demirciliği- yapan Magnus Schmidt artık Ritter Magnus von Reinhardt olarak biliniyordu. Uzun yıllar boyu Margrave William Frederick’e hizmet etti. William Frederick kendi ölümünden 1 sene önce Magnus’a Oder Nehriyle Parsteiner Gölü arasında yer alan 500 kilometrekarelik bir alanı yönetmesi için verdi ve onu Baron olarak yükseltti. Baron olan Magnus ailesi ile birlikte bu bölgeye taşındı. Buradaki köylerin tarım faaliyetlerini denetledi ve elde ettiği gelir ile Parsteiner Gölü kıyısına Reinhardt Kalesini inşaa ettirdi. Ancak kalenin inşaasının tamamlandığını göremeden 1726 yılında vefat etti.

Reinhardt Kalesi ve Altındaki Yerleşim Yerleri 19. Yüzyılın Sonları
​

Bartholt Dönemi​

Baron Magnus von Reinhardt yerine en büyük oğlu Bartholt von Reinhardt geçti. Topraklarından elde ettiği zenginlikleri Berlin’de bazı atölyeleri satın almaya ve işletmeye başladı. Aynı zamanda köylerinde yaşayan becerikli genç erkekleri toplayıp Berlin’de eğitim almalarını sağladı. Böylece gelecekte ailesine yardımı dokunacak insanlar yetiştirmiş olacaktı. Bartholt von Reinhardt 1752 yılında hayatını kaybetti.


Reinhardt'ların Himayesi Altındaki Bir Köy 18. Yüzyılın Sonları
​

Mathias Dönemi​

Baron Bartholt von Reinhardt’ın yerine geçmesi planlanan en büyük oğlu Nicolas babasından bir ay evvel öldüğünden Bartholt’un ortanca oğlu Mathias von Reinhardt babasının yerine geçti. Mathias ailesinin yatırımlarını büyütme peşindeydi. Berlin’in yanı sıra Dresden ve Leipzig’den de çeşitli atölyeler satın aldı veya buralara atölyeler kurdu. Himayesi altındaki köylerin bakımı ile uğraştı. Yaverlerinin çoğu babasının eğitimini üstlendiği insanlardan oluşuyordu. Yaverlerine ve aileleri ile özellikle ilgilendi. Bu aileler sonradan Reinhardt ailesinin sadık dostları olacaklardı. Mathias von Reinhardt 1781 yılında vefat etti.

​

Christof Klaus Dönemi ve Baronluğun Sonu​

Baron Mathias von Reinhardt’ın yerine Christof Klaus von Reinhardt geçti. Christof ailenin son toprak lorduydu ve bunun farkındaydı. Ülkenin dört bir yanındaki kontluklar ve baronluklar sırayla lağvedilip Prusya Kralının mülkü haline geliyordu. Christof, ticaret ağını geliştirmek için Büyük Britanya Krallığının Başkenti Londra’da bir dizi ticari ortaklıklar kurdu. Ayrıca burada başlayan sanayi devrimini yakından takip etti ve uygulanan tekniklerin kendi topraklarına gelmesi için ciddi yatırımlar yaptı. 1806 yılında Napolyon Savaşlarındaki mağlubiyetin de etkisiyle Prusya Krallığı resmi olarak Brandenburg içindeki tüm Baronlukları lağvetti. 52 yaşındaki Christof yaşanan bu gelişme üzerine baronluğun arazilerinin çok büyük kısmını krallığa sattı. Serveti ile Berlinde bir yerleşim yeri kurdu. Reinhardt Sokağı olarak bilinen bu sokakta kendi ailesine yaptırdığı malikane ve villalar haricinde seneler boyu hanesine hizmet etmiş olan ailelerin barınması için evler yaptırdı. Birkaç sene sonra vefat eden Christof vasiyeti üzerine Reinhardt kalesinin avlusuna gömüldü.
​

Yeni Bir Dönem​

Baron unvanının ihtişamı ve gücünden geriye sadece isim ve soyisimlerinin arasına koyulan kısacık bir "von" takısı kalmıştı. Değişen düzen ailenin azimli çalışmalarına ket vurmadı. Babası son Baron Christof Klaus von Reinhardt yerine ailenin ortak kararı ile en küçük oğlu Leopold Marius von Reinhardt 1809 yılında ailenin başına geçti. Leopold akıllı bir adamdı ve büyük bir mirasa sahipti. Almanya’nın çeşitli yerlerinde bir çok atölyeye ve , ve ailesi için çalışan onlarca sadık insana sahipti. Ailenin servetinin büyük bir kısmını özellikle çelik olmak üzere maden sanayisine yatırım yapmak için kullandı. Bu yatırım kapsamında Berlin yakınlarında bir Demir Çelik fabrikası kurdu. Esasında bu işe hiç yabancı değillerdi. Atölyelerinin çoğu demircilik ve silah üretimi üzerine çalışmalarını sürdürüyordu. Ne de olsa ailenin kökenleri demirciliğe dayandığından bu işin kolay olacağı düşünülüyordu. Leopold’un ailesini ve şirketlerini yönettiği dönemde tıpkı Reinhardt’lar gibi eski baronluklar da Berlin’de büyümeye devam ediyordu. Aileler birbirleri ile işbirliği yapsalar da kapalı kapılar ardında birbirlerinin kuyularını kazıyor, yasadışı ve karanlık yollarla birbirlerine zarar vermeye çalışıyorlardı. Leopold da ailesini korumak ve güçlendirmek için bu karanlık yollara müracaat etti. Kanun önünde saygıdeğer, asil bir aile olmanın yanı sıra göz önünde olmayan kısımda ailesine düşman herkesi yok edecek hamleler yapan ama yine de ellerini bizzat kana bulamayan bir yapı haline geldiler. Bunların yanı sıra atölyeler ve yeni açılan fabrikanın aynı çatıda daha iyi çalışması için "Reinhardt Sanayi Şirketi" adı altında resmi bir kimliğe büründüler. Her anlamda aileyi güçlendiren Leopold Marius von Reinhardt 1847 yılında hayata gözlerini yumdu.


Berlin'in Dış Yakalarına Kurulan Reinhardt Demir ve Çelik Fabrikası 19. Yüzyılın Ortaları
​

Wilhelm Gustav von Reinhardt​

Wilhelm Gustav 1817 Yılında Leopold Marius’un ikinci ve son oğlu olarak doğdu. Kendinden dört yaş büyük ağabeyi Emannuel Oskar ile beraber Berlinde büyüdüler. Normal şartlarda ailenin mirasını baron olarak Emannuel Oskar’ın alması gerekiyordu ancak Emannuel 1845 yılında ateşli bir hastalık sonucu vefat edince miras Wilhelm’e kaldı. Böylece 1847 yılında Reinhardt ailesinin reisi ve şirketlerin sahibi olarak başa geçti. Wilhelm kendinden önceki dönemde yapılan genişleme politikasını sonlandırıp geliştirme politikasına geçiş yaptı. Ellerinde bulunan atölyelerin en çağdaş yöntemlerle restore edilmesi, fabrikanın maksimum verimle çalışmasını sağladı. Zengin bir iş adamının kızı olan Olivia Wentz ile evlendi. Bu birliktelikten dört çocukları olacaktı. Wilhelm işlerinin tamamını titizlikle yapar, yasal taraf ile yasadışı tarafın birbirine girmemesine büyük özen gösterirdi. İşlerinin tamamını yakın arkadaşı Jonas Lorenz Lounman ile yapardı. Lounman’lar yüz yılı aşkındır Reinhardt’ların yanında çalışırdı. Kökenleri Baron Bartholt von Reinhardt’ın Berlin’de okuttuğu çocuklardan biri olan Karsten Lounman’a dayanmaktaydı. Reinhardt’ların Berlin’deki demir çelik fabrikasının başında ise yine Lounman’lar kadar eski bir aile olan Olson’lardan Clemens Lucas Olson vardı. Clemens muazzam bir muhasebeci olmanın yanı sıra inanılmaz bir ticari zekaydı. Satışları her sene ikiye katlar, üretim hattını her sene genişletirdi. Wilhelm çevresine akıllı insanları doldurmuş doğal bir liderdi. Leopold'un aksine karanlık işlere en az şekilde dahil olmayı tercih etti. Onun döneminde yasadışı faaliyetler öncekine göre daha azdı.

Hermann Leonel, Klaus Arnold ve Victor Malte adında üç oğlu, Caroline adında bir kızı vardı. Çocuklarına aile işlerini öğretmekle beraber hayallerinin peşinden gitmelerine izin verdi. Almanya’nın birleşmesinden yedi sene sonra, 1878 yılında hayatını kaybetti. Yerine ortanca oğlu olan Klaus Arnold von Reinhardt geçti.
​

​

 

[Klaus Arnold Reinhardt]

Klaus Arnold von Reinhardt​

Wilhelm’in ölümü son bir senedir bekleniyordu, ilerleyen yaşına ek olarak bazı hastalıklar ile mücadele ediyordu. Wilhelm ölmeden önce ailenin mirasını Klaus’a bırakmıştı. Klaus kendini her alanda geliştirmeye çalışmış bir adamdı. Gençliğini ağabeyi ve kardeşinin yanısıra Jonas Lorenz Lounmann’ın oğlu Erwin Rudolf Lounmaön ile geçirdi. Liseyi bitirdikten sonra Humboldt Üniversitesinde mühendislik okudu. Buradan mezun olduktan sonra aile şirketlerinin sanayi faaliyetlerini denetlemek maksadıyla birkaç yıl görev yaptı. Ardından ailesinin cesaretini ve gücünü temsil etmek üzere 1868 yılında Erwinle beraber orduya katıldılar. Halihazırda mühendis olduğundan topçu subayı olarak görev yaptı. 1870 yılında başlayan Fransa-Prusya savaşına dahil oldu ve savaşın bitmesinin ardından gazi olarak evine geri döndü. Bundan sonra babasının yanında ailenin her türlü faaliyetini denetlemeye başlar. 1878 yılında babasının ölümü üzerine ailenin ve şirketin başına geçtikten sonra ikinci adam olarak yanına gençlik arkadaşı Erwin Rudolf Lounmann’ı aldı. Erwin’de esasında babasının yerine geçmişti. Ekonomik çıkarların birbiri ile çakışması sonucu gittikçe gerilen Berlin en sonunda şirketlere ve çeşitli çıkar gruplarına dar gelmişti. Yıllar boyu biriken anlaşmazlık en sonunda gözle görülür hal almıştı. En nihayetinde bu gerginlik gruplar arası savaşlara döndü. Faili meçhul cinayetler, yanan atölyeler, çalınan mallar tüm ailelerin huzurunun bozulmasına yol açtı. Seneler süren gerginlik onlarca insanın ölmesine, bir çok ailenin iflas etmesine veya yok olmasına yol açtı.

​

İhtişam ve Gücün Sonu​

​

Ancak Berlin’deki bu düzenin sonunu 1896 yazında gerçekleşen bir hadise getirdi. Kendi villasının bahçesinde çiçekleri ile ilgilenen, Klaus’un ağabeyi, Hermann Leonel von Reinhardt suikaste uğradı. Suikasti yapanlar uzun süredir Reinhardt’lar ile düşman olan Speckmann ailesiydi. Ertesi gün düzenlenen cenaze merasimine kadar Reinhardt’lar herhangi bir karşılık vermedi. Ancak cenaze bittikten birkaç saat sonra Berlin'in bazı sokakları kaos ortamına döndü. Speckmann ailesi çocuklar ve kadınlar hariç olmak üzere ortadan kaldırıldı. Tüm dükkanları ve mülkleri ateşe verildi. Reinhardt’lara düşman olan bir çok ailenin iş yerleri talan edildi. Devlet geç de olsa olaylara müdahale etti, herkes biliyordu ki en büyük güç devletti. Saldırganlar yakalandı ve tutuklandı. Duruşma öncesinde yakalanan tüm saldırganlar konuşmamaları için Reinhardt’lar tarafından öldürülmüş olsa da devlet başta Reinhardt ailesi olmak üzere tüm şüpheli ailelerin neredeyse tüm mülklerine ve bankadaki paralarına el koydu. Reinhardt’lar için ciddi sorunlar baş göstermişti, herhangi bir hamle yapılmazsa ailenin sonu gelecekti. Hükumet attıkları her adımı izliyor, ekonomik faaliyetlerinin tamamını engelliyordu. Patron Klaus Arnold von Reinhardt bu noktada Almanya’da yaşamanın ailesi için her geçen gün daha büyük tehdit olacağı kanısındaydı. Her an yeni bir dava açılabilir, direkt suçlu bulunup ailecek dar ağacına gönderilebilirlerdi. Dikkat çekmemek hala ellerinde olan kayıt dışı silah ve çelik atölyelerinin tamamının kapatılmasına karar verdi. Ellerinde kalan malların tamamını tenha bir yere gömdürdü. 1896 Eylül’ünde ailenin tüm çocuklarını ve kadınlarını Avusturya’daki kuzenlerinin yanına refah içinde yaşamaları için gönderdi. Birkaç gün içerisinde devletin içinden bilgi aldı. Söylentiye göre birkaç gün içerisinde kalan son grupları sonlandırmak için ikinci bir dava açılacaktı. Klaus bu riski göze almadı ve ailesindeki erkeklerle, en güvenilir birkaç adamını ve gizli servetinden bir miktar parayı alarak bir gece vakti ülkeden kaçtı. Klaus yalnızca babasından öğrendiği şeyi uyguluyordu: Ailenin geleceğini koruyordu. Ailesini kimseye muhtaç etmemeye, huzurla yaşamaya devam etmelerini sağlamaya ant içmişti.


Klaus'un Ağabeyi Herman Leonel von Reinhardt Villasının Bahçesinde Öldürülüyor


Reinhardt'lar Önce Londra'ya Ardından Transatlantik Yolcu Gemisiyle New York'a Gidiyor​

Amerika Dönemi​

Klaus ve beraberindekiler öncelikle Londra’ya gittiler. Burada birkaç gün kaldıktan sonra New York’a gitmek için gemiye bindiler. Klaus’un amacı burada ailesine yeni bir yaşam alanı kurmaktı. Amerikaya ayak basar basmaz ilk işleri vatandaşlık almak oldu, belli bir ticari geçmişi olduğundan rahatlıkla kendisine ve beraberindeki herkese vatandaşlık alabilmişti. Ancak geçmişe dair bir iz nüfus müdürlüğünde silinmişti. Dedelerinin Baronluk döneminden kalma son iz, "von" takısı artık isimlerinde bulunmuyordu artık sadece isim ve soy isimdi, asalet ve toprak lordluğundan geriye burada hiç bir şey kalmamıştı. New York’da hatrı sayılır dostları vardı. Bir çok iş adamı tarafından misafir edildiler. Burada Amerikan piyasasındaki genel durumu incelediler ve bilgi aldılar. Aylar boyu kardeşi Victor, en yakın arkadaşı ve adamı Erwin, servetinden ve yatırımlarından sorumlu Jasper ile beraber gece gündüz plan yaptılar.Üç sene kadar New York'da kiraladıkları bir malikanede kalmış olsalar da Klaus bu işin sonsuza kadar süremeyeceğinin farkındaydı. Şuan herhangi bir iş adamı kadar zengin olan aile acilen yeni bir gelir kapısı elde etmeliydi. Son zamanlarda yaptığı araştırmalar sonucunda Birleşik Devletlerin Güneyinde bulunan ve yeni yeni gelişmeye başlayan Saint Denis şehrine gitme kararı aldılar. Ellerinde kalan son servetleri ile gemi vasıtasıyla Saint Denis'e ulaştılar.

​

Saint Denis​

​

1899 yılının bir bahar akşamı vardıkları bu şehir oldukça küçük ve sıkışıktı. Fabrikalar yerleşim yerlerinin dibinde, civarında birkaç kasaba dışında medeniyete dair iz taşımayan bu topraklar bir yandan ailenin gözden kaybolup yeniden doğması için bir fırsattı. Öncelikle burada otele yerleştiler, tanıdıkları kimseler yoktu ancak para herkesle tanışmak için uygun bir araçtı. Bir hafta kadar şehri ve çevreyi gözlemledikten sonra Saint Denis'in Kuzey Batısındaki girişinde bulunan, Hestia Sokağı üstündeki villayı satın alıp buraya yerleştiler. Ardından ortak bir tanıdıkları vasıtasıyla tanıştıkları Edward Jenson'dan C.L Jenson ve Oğulları Mücevherat adlı dükkanı satın aldılar. Ardından burada Reinhardt Madencilik ve Mücevhercilik adlı şirketi kurdular. Ve bu dükkanı işletmeye başladılar. Klaus, yeğeni ve ailenin yasadışı işlerinden sorumlu olan Thomas Karl Kingsley'e başta Saint Denis olmak üzere civardaki tüm yasadışı faaliyetlerin izlenip takip edilmesi talimatını verdi. Aile büyük bir titizlikle çevresinde olan biteni izlemeye ve analiz etmeye başladı ancak herhangi bir eyleme girişmedi.


Klaus'un içi biraz da olsa rahat etmişti zira ailesinin başını sokacak bir ev almış, bir dükkan sayesinde gelir kapısı açmıştı. Geriye kalan tek şey kendi ömrü yettiği sürece ailenin başına bir şey gelmemesini sağlamaktı.


​

EKİP ÜYELERİ​

​

​

Klaus Arnold Reinhardt (Lider)​

​

Erwin Rudolf Lounmann (Baş Danışman)​

​

Jasper Howard Olson (Mali Sorumlu-İkinci Danışman)​

​

Victor Malte Reinhardt (Üçüncü Danışman)​

​

Thomas Karl Kingsley (Yönetici)​

​

Christopher Maximillian Reinhardt​

​

Erich Eugen Reinhardt​

​

Michael Stefan Reinhardt​

​

Julian Krause​

​

Otto Kammler​

​

Marius Alois Wolff​

​

-Üye 1 İsim Onay Bekliyor-​

​

-Üye 2 İsim Onay Bekliyor-​

​

-Üye 3 İsim Onay Bekliyor-​

​