Başlangıç
9 Ağustos 1870 yılında, 1.85 boyunda 90 kilo Valentine'da yoksul bir ailenin umutsuz bekleyişi içinde dünyaya gelen Aiden Parker, doğduğu andan itibaren karanlık bir kaderle yüzleşti. Önceki kardeşleri, yaşama tutunma şansı bulamadan dünyadan ayrılmış, annesi ise onun doğumuyla birlikte hayatını kaybetmişti. Babası, acımasız bir gerçekle yüzleşerek küçük Aiden'ı terk etti.
Bir umutsuzluk ve yalnızlık içinde geçen yılların ardından, 22 Şubat 1873'da Aiden'ın karşısına Mason çıktı. Mason, genç yaşında olgunlaşmış, 20 yaşındaydı ve Aiden'ın bu zorlu hayatına dayanamayarak onu sahiplendi. İkisi arasında güçlü bir baba-oğul bağı doğdu.
Mason, Aiden'a avcılık ve silah kullanımı gibi becerileri öğretti. Bu süreçte, Aiden'ın içindeki yetenekleri keşfetti ve onu bir silahşör olma yolunda eğitti. Mason'ın öğretileri ve sevgisi, Aiden'ın yaşamına yeni bir anlam kattı. İki adam arasında, sadece bir baba-oğul değil, aynı zamanda birer dost olarak büyüyen bir bağ oluştu.
Mason, Outlaw Vanguard adını taşıyan bir çete kurdu ve Aiden'ı da bu çetenin bir parçası yaptı. Çete, hırsızlık ve soygunlarla ün salmıştı. Bir soygunun ardından, çete yeni bir kampa taşındı ve hayatlarını burada devam ettirmeye karar verdiler.
Ancak, her şey düzgün gitmiyordu. Çetenin karşılaştığı tehlikeler, içsel çatışmalar ve kaderin oyunları, Aiden'ın güçlü bir karaktere dönüşmesine ve gerçek bir silahşöre dönüşmesine neden oldu.
Zamanla, Outlaw Vanguard çetesinin lideri Mason'ın gölgesi, Aiden'ın üzerine düşmeye başladı. Bir soygun sırasında yaşanan bir ihanet, çete üyelerini tehlikeye attı ve Aiden, çözülmesi zor bir durumun içine düştü. Mason, çeteyi korumak ve Aiden'ı kurtarmak için zor bir kararla yüzleşti.
Bir gece, çetenin yeni kampında, Mason Aiden'a yaklaştı. "Aiden, seni kurtarmam gerekiyor, ama bedel ödenmeli," dedi. "Seni kurtarmak için benim yerime geçeceksin."
Aiden, derin bir içsel çatışma içinde, Mason'ın kararına karşı çıkmadı. Çünkü biliyordu ki Mason, ona sadece bir baba değil, bir öğretmen, bir koruyucu, ve en önemlisi, bir dost olarak değer vermişti.
Bir plan doğrultusunda, Aiden'ın kaçışı düzenlendi ve Mason, kendi kaderini çizmek üzere düşmanların eline teslim oldu. Aiden, özgürlüğüne kavuştu, ancak kalbinde bir boşluk ve soru işareti vardı. Mason'ın fedakarlığı, Aiden'ı bir silahşör ve lider olarak şekillendirmişti, ancak bu fedakarlık, Aiden'ın yaşamının her anında onunla olacaktı.
Aiden, özgür bir adam olarak, Mason'ın mirasını devraldı. Outlaw Vanguard çetesinin yeni lideri olarak, geçmişin gölgesinden kurtulma ve çetenin itibarını restore etme görevini üstlendi. Ancak, her başarı ve zaferde, Mason'ın hatırası ve fedakarlığı onunla birlikte olacaktı.
Bir süre sonra, çete üyeleri arasında çıkan içsel anlaşmazlıklar ve dışarıdan gelen tehlikeler, Outlaw Vanguard çetesini zor durumda bıraktı. Bir gün, çete üyeleri arasında çıkan şiddetli bir çatışma sonucunda çete dağıldı.
Beklenmeyen Teklif
Aiden'ın önderliğindeki Outlaw Vanguard çetesinin dağılmasının ardından, vahşi batıdaki zorlu hayatta varlığını sürdürmeye devam etti. Ancak, kaderi onu beklenmedik bir yola yönlendirdi. Bir süvari birliğine katılma teklifi aldı. Aiden, geçmişindeki karanlık gölgelerden kurtulmak ve yeni bir başlangıç yapmak için bu fırsatı değerlendirmeye karar verdi.
Süvariler içinde, disiplin, sadakat ve yüksek eğitim standartlarına sahip bir birlik olarak, Aiden hem kendini geliştirme hem de geçmişteki günahlarından arınma şansı buldu. Onun önceden edindiği silahşörlük becerileri, şimdi süvarilerin hizmetinde daha disiplinli ve etkili bir şekilde kullanılıyordu.
Aiden, süvari birliği içindeki sadakati ve cesaretiyle öne çıkarak zamanla yükseldi. Süvari birliğinin güvenini kazandı ve amerikayı iç ve dış tehditlere karşı korumak için var gücüyle çalıştı. Artık bir süvari olarak, Aiden geçmişindeki hataları telafi etme ve yeni bir sayfa açma şansını elde etmişti. Ancak, Outlaw Vanguard çetesinin lideri olarak kazandığı tecrübeler ve karakteri, onun harika bir süvari haline gelmesine neden oldu.
Ordugah İçersinde
Aiden, Süvarilere katıldıktan sonra, kendisini daha iyi bir silahşör ve disiplinli bir asker olarak geliştirmek adına Yarbay Carter'ın rehberliğine girdi. Yarbay, Aiden'ın potansiyelini fark etmiş ve onu özel bir eğitim programına dahil etmişti. Bu sıkı eğitimler, Aiden'ın geçmişindeki karanlık gölgelerden arınması ve daha güçlü bir karaktere dönüşmesi için kritik bir dönemeç oldu.
Yarbay Carter, Aiden'ı hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlayan bir dizi eğitim ve görevle donattı. Aiden, silah kullanımındaki ustalığını daha da geliştirdi, stratejik düşünce becerilerini artırdı ve disiplinli bir kraliyet muhafızı olma yönünde kendisini şekillendirdi.
Aiden'ın bu süreçteki karakter gelişimi, Yarbay Carter'ın sert ama adil öğretileriyle birleşerek hızla ilerledi. Geçmişteki hatalarından ders alarak, sadakat ve özveriyle yeni bir başlangıç yapma konusundaki kararlılığı arttı. Yarbay Carter'ın liderliği altında, Aiden, güçlü bir kişilik ve süvariler içinde saygın bir konum elde etti.
Bu süreçte, Aiden'ın geçmişindeki karanlık izlerin üzerine çıkması ve onu olumsuz etkileyen unsurlardan arınması, Yarbay Carter'ın mentorluğu ve sıkı eğitimleri sayesinde gerçekleşti. Aiden, Yarbay Carter'ın önderliğindeki bu dönemde hem askeri becerilerini geliştirdi hem de içsel bir dönüşüm yaşayarak daha iyi bir adam ve süvari haline geldi.
Aiden Parker

Karmaşık duygular
Aria Hilde Carter
Ordu'da çavuş olan Aiden, genellikle sakin günler geçirirdi, ancak bir gün değer verdiği on başı olan Aria hilde Carter'in kaçırılmasıyla öfkeyle dolup taşmıştı. Ancak yapabileceği tek şey, Yarbay'ın emrini beklemekti. Valentine kasabasına gidildiğinde, kuzeyli "Robb Erling" adlı şahsı buldular ve hemen rehine olarak aldılar. Ellerinde artık bir rehine vardı ve kaçıran kuzeyli "Rollo Brand" ile bir anlaşmaya vardılar. Rehine takası gerçekleşti, verildi ve alındı. Kuzeyliyi aramakla görevli birlikler, rehine takası sonrasında aramayı sona erdirdi.
Aiden, bu durumu sindiremeyerek birkaç gün bekledi ve süvarilerden bazıları da aynı düşüncede idi. Amacı, sivillere geçip meydan dayağı atarak öfkesini atmak idi. Bu plan gerçekleşti ve bir gün geçtikten sonra bir sonraki gün tekrar aynı şekilde sivillere giderek oturdular. Kuzeyli ile atışmalar başladı, tehditler savruluyordu ve en sonunda bir kez daha meydan dayağı atıldı, bu sefer kendi barlarının önünde.
Aiden, bu durumun yeterli olmadığını düşündü ve olayı daha da büyüteceğini söyleyerek atına bindi. Ordunun tabibi olan (sözleşmeli er) Doktor Jane Bennett, geleneksel bir şekilde yüksek ve tehditkar bir sesle, "Bundan sonra bu hasta benim kontrolümde!" diye bağırdı. Aiden, doktorun kendisine ahkam kesmesi için süvari olmamıştı ve kişiyi sürüklemeye başladı.
Bu sırada, değer verdiği Aria Hilde Carter, Aiden'in kendisine öfkelendi ve ateş etti. Aiden, Aria'nın saldırısının ardından zihinsel bir darbe almış gibi hissederek atından indi. Çoğu kişi, Aiden'ın tepkilerini aşırı buldu ve eleştirdi. Aiden ise yaptıklarının arkasında durdu, hatta daha fazlasını hak ettiğini belirterek Shawn Spector ile görüştü. Konu kapanmıştı, ancak birkaç gün sonra Doktor Jane Bennett'in istifa edeceği haberini aldı. Aiden, umursamazca "İstifa etsin, beni ilgilendirmez" dedi.
Süvariler birliğine katıldığından beri hem kendisine hem kişiliğine çeki düzen veren Aiden, sadece hak edene hak ettiği gibi davranan birisi olmuştu ve artık şunu gayet iyi biliyordu: Süvariler, karşılarında kim olursa olsun, ister güçlü olsun ister güçsüz, ister yaralı isterse doktor olsun, kimse ondan suçlulara göz yummasını bekleyemezdi.
9 Ağustos 1870 yılında, 1.85 boyunda 90 kilo Valentine'da yoksul bir ailenin umutsuz bekleyişi içinde dünyaya gelen Aiden Parker, doğduğu andan itibaren karanlık bir kaderle yüzleşti. Önceki kardeşleri, yaşama tutunma şansı bulamadan dünyadan ayrılmış, annesi ise onun doğumuyla birlikte hayatını kaybetmişti. Babası, acımasız bir gerçekle yüzleşerek küçük Aiden'ı terk etti.
Bir umutsuzluk ve yalnızlık içinde geçen yılların ardından, 22 Şubat 1873'da Aiden'ın karşısına Mason çıktı. Mason, genç yaşında olgunlaşmış, 20 yaşındaydı ve Aiden'ın bu zorlu hayatına dayanamayarak onu sahiplendi. İkisi arasında güçlü bir baba-oğul bağı doğdu.
Mason, Aiden'a avcılık ve silah kullanımı gibi becerileri öğretti. Bu süreçte, Aiden'ın içindeki yetenekleri keşfetti ve onu bir silahşör olma yolunda eğitti. Mason'ın öğretileri ve sevgisi, Aiden'ın yaşamına yeni bir anlam kattı. İki adam arasında, sadece bir baba-oğul değil, aynı zamanda birer dost olarak büyüyen bir bağ oluştu.
Mason, Outlaw Vanguard adını taşıyan bir çete kurdu ve Aiden'ı da bu çetenin bir parçası yaptı. Çete, hırsızlık ve soygunlarla ün salmıştı. Bir soygunun ardından, çete yeni bir kampa taşındı ve hayatlarını burada devam ettirmeye karar verdiler.
Ancak, her şey düzgün gitmiyordu. Çetenin karşılaştığı tehlikeler, içsel çatışmalar ve kaderin oyunları, Aiden'ın güçlü bir karaktere dönüşmesine ve gerçek bir silahşöre dönüşmesine neden oldu.
Zamanla, Outlaw Vanguard çetesinin lideri Mason'ın gölgesi, Aiden'ın üzerine düşmeye başladı. Bir soygun sırasında yaşanan bir ihanet, çete üyelerini tehlikeye attı ve Aiden, çözülmesi zor bir durumun içine düştü. Mason, çeteyi korumak ve Aiden'ı kurtarmak için zor bir kararla yüzleşti.
Bir gece, çetenin yeni kampında, Mason Aiden'a yaklaştı. "Aiden, seni kurtarmam gerekiyor, ama bedel ödenmeli," dedi. "Seni kurtarmak için benim yerime geçeceksin."
Aiden, derin bir içsel çatışma içinde, Mason'ın kararına karşı çıkmadı. Çünkü biliyordu ki Mason, ona sadece bir baba değil, bir öğretmen, bir koruyucu, ve en önemlisi, bir dost olarak değer vermişti.
Bir plan doğrultusunda, Aiden'ın kaçışı düzenlendi ve Mason, kendi kaderini çizmek üzere düşmanların eline teslim oldu. Aiden, özgürlüğüne kavuştu, ancak kalbinde bir boşluk ve soru işareti vardı. Mason'ın fedakarlığı, Aiden'ı bir silahşör ve lider olarak şekillendirmişti, ancak bu fedakarlık, Aiden'ın yaşamının her anında onunla olacaktı.
Aiden, özgür bir adam olarak, Mason'ın mirasını devraldı. Outlaw Vanguard çetesinin yeni lideri olarak, geçmişin gölgesinden kurtulma ve çetenin itibarını restore etme görevini üstlendi. Ancak, her başarı ve zaferde, Mason'ın hatırası ve fedakarlığı onunla birlikte olacaktı.
Bir süre sonra, çete üyeleri arasında çıkan içsel anlaşmazlıklar ve dışarıdan gelen tehlikeler, Outlaw Vanguard çetesini zor durumda bıraktı. Bir gün, çete üyeleri arasında çıkan şiddetli bir çatışma sonucunda çete dağıldı.
Beklenmeyen Teklif
Aiden'ın önderliğindeki Outlaw Vanguard çetesinin dağılmasının ardından, vahşi batıdaki zorlu hayatta varlığını sürdürmeye devam etti. Ancak, kaderi onu beklenmedik bir yola yönlendirdi. Bir süvari birliğine katılma teklifi aldı. Aiden, geçmişindeki karanlık gölgelerden kurtulmak ve yeni bir başlangıç yapmak için bu fırsatı değerlendirmeye karar verdi.
Süvariler içinde, disiplin, sadakat ve yüksek eğitim standartlarına sahip bir birlik olarak, Aiden hem kendini geliştirme hem de geçmişteki günahlarından arınma şansı buldu. Onun önceden edindiği silahşörlük becerileri, şimdi süvarilerin hizmetinde daha disiplinli ve etkili bir şekilde kullanılıyordu.
Aiden, süvari birliği içindeki sadakati ve cesaretiyle öne çıkarak zamanla yükseldi. Süvari birliğinin güvenini kazandı ve amerikayı iç ve dış tehditlere karşı korumak için var gücüyle çalıştı. Artık bir süvari olarak, Aiden geçmişindeki hataları telafi etme ve yeni bir sayfa açma şansını elde etmişti. Ancak, Outlaw Vanguard çetesinin lideri olarak kazandığı tecrübeler ve karakteri, onun harika bir süvari haline gelmesine neden oldu.
Ordugah İçersinde
Aiden, Süvarilere katıldıktan sonra, kendisini daha iyi bir silahşör ve disiplinli bir asker olarak geliştirmek adına Yarbay Carter'ın rehberliğine girdi. Yarbay, Aiden'ın potansiyelini fark etmiş ve onu özel bir eğitim programına dahil etmişti. Bu sıkı eğitimler, Aiden'ın geçmişindeki karanlık gölgelerden arınması ve daha güçlü bir karaktere dönüşmesi için kritik bir dönemeç oldu.
Yarbay Carter, Aiden'ı hem fiziksel hem de zihinsel olarak zorlayan bir dizi eğitim ve görevle donattı. Aiden, silah kullanımındaki ustalığını daha da geliştirdi, stratejik düşünce becerilerini artırdı ve disiplinli bir kraliyet muhafızı olma yönünde kendisini şekillendirdi.
Aiden'ın bu süreçteki karakter gelişimi, Yarbay Carter'ın sert ama adil öğretileriyle birleşerek hızla ilerledi. Geçmişteki hatalarından ders alarak, sadakat ve özveriyle yeni bir başlangıç yapma konusundaki kararlılığı arttı. Yarbay Carter'ın liderliği altında, Aiden, güçlü bir kişilik ve süvariler içinde saygın bir konum elde etti.
Bu süreçte, Aiden'ın geçmişindeki karanlık izlerin üzerine çıkması ve onu olumsuz etkileyen unsurlardan arınması, Yarbay Carter'ın mentorluğu ve sıkı eğitimleri sayesinde gerçekleşti. Aiden, Yarbay Carter'ın önderliğindeki bu dönemde hem askeri becerilerini geliştirdi hem de içsel bir dönüşüm yaşayarak daha iyi bir adam ve süvari haline geldi.
Aiden Parker

Karmaşık duygular
Aria Hilde Carter

Aiden, bu durumu sindiremeyerek birkaç gün bekledi ve süvarilerden bazıları da aynı düşüncede idi. Amacı, sivillere geçip meydan dayağı atarak öfkesini atmak idi. Bu plan gerçekleşti ve bir gün geçtikten sonra bir sonraki gün tekrar aynı şekilde sivillere giderek oturdular. Kuzeyli ile atışmalar başladı, tehditler savruluyordu ve en sonunda bir kez daha meydan dayağı atıldı, bu sefer kendi barlarının önünde.
Aiden, bu durumun yeterli olmadığını düşündü ve olayı daha da büyüteceğini söyleyerek atına bindi. Ordunun tabibi olan (sözleşmeli er) Doktor Jane Bennett, geleneksel bir şekilde yüksek ve tehditkar bir sesle, "Bundan sonra bu hasta benim kontrolümde!" diye bağırdı. Aiden, doktorun kendisine ahkam kesmesi için süvari olmamıştı ve kişiyi sürüklemeye başladı.
Bu sırada, değer verdiği Aria Hilde Carter, Aiden'in kendisine öfkelendi ve ateş etti. Aiden, Aria'nın saldırısının ardından zihinsel bir darbe almış gibi hissederek atından indi. Çoğu kişi, Aiden'ın tepkilerini aşırı buldu ve eleştirdi. Aiden ise yaptıklarının arkasında durdu, hatta daha fazlasını hak ettiğini belirterek Shawn Spector ile görüştü. Konu kapanmıştı, ancak birkaç gün sonra Doktor Jane Bennett'in istifa edeceği haberini aldı. Aiden, umursamazca "İstifa etsin, beni ilgilendirmez" dedi.
Süvariler birliğine katıldığından beri hem kendisine hem kişiliğine çeki düzen veren Aiden, sadece hak edene hak ettiği gibi davranan birisi olmuştu ve artık şunu gayet iyi biliyordu: Süvariler, karşılarında kim olursa olsun, ister güçlü olsun ister güçsüz, ister yaralı isterse doktor olsun, kimse ondan suçlulara göz yummasını bekleyemezdi.